Bulgaristan Vizesi Hakkında Bilgiler

Genel
Devamını Oku

 

Bulgaristan Vizesi Hakkında Bilgiler

Bulgaristan, Balkan kökenine yakınlık kuran bir ülkedir. Avrupa Birliği’ne üyeliği bulunmakta olan bir ülkedir. Batı kısmında Sırbistan ve Makedonya, doğusunda ise Karadeniz, Kuzey kesiminde Romanya, güneyinde Yunanistan, güneydoğusunda ise Türkiye yer almaktadır. Bulgaristan’ın başkenti Sofya’dır.

Bulgaristan’ın tarihi önemi; 1908 yılında Abdülhamit ‘in tahtan indirilmesi ile bağımsızlığını tüm dünyaya duyurmuştu. 93 Harbi’nden yenilgiye uğramış olan Osmanlı Devleti Bulgaristan’ı 1878 yılında içişleriyle birlikte bağımsız prenslik, 1908 senesinde tam bağımsız çarlık sistemiyle yönetim anlayışı sürdürülmüştür.

Bulgaristan’ın para birimi Bulgar Levası’dır. Bulgaristan’ın şu anki nüfusu 7 milyona yaklaşmak üzeredir. Ülkenin en önemli ırmağı: Tuna nehridir. Bu nehir Bulgaristan-Romanya nehrinin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Türkiye’ye komşu olan bir ülke olduğu için büyük azınlığı Türk ve Müslümanlardan oluşmaktadır.Komünizm ile iş birliğinden sonra çok partili hayata geçiş sağlamışlardır. 2004 yılında NATO, 2007 yılından sonra AB’ye katılım sağlamıştır.

Bulgaristan’da dört mevsim yaşanmaktadır. Yazları çok sıcak ve aynı zamanda kurak geçerken, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Sonbahar ve ilkbaharda yağmurlar görülebilmektedir. Ülkede genel itibariyle bütün iklim tipleri yaygın bir şekilde süregelmektedir.

Ekonomik açıdan; NATO, AB, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi Bulgaristan’ın AB üyesi olduğundan hizmetlerin, kişilerin, malların Avrupa’da serbest dolaşım hakkı bulunabilmektedir. Dünya çapında internet hızı erişimi en yüksek seviyede olan ülkeler arasında yer almaktadır. Tarım ve hayvancılık konusunda gelişmekle birlikte, turizm, sanayi ve gıda alanlarıyla birlikte ülke ekonomisine hayat vermektedir.

 

 

Bulgaristan Başkonsolosluğu Nerededir?

 Bulgaristan, İstanbul Başkonsolosluğu Beşiktaş ilçesinin Ulus mahallesinde yer almaktadır. Bulgaristan Başkonsolosluğu, Bulgaristan’ı temsil ve tescil etmektedir. Türkiye ve Bulgaristan arasındaki ticari, sosyal ilişkileri ayakta tutmak için görev almaktadır. Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu; Bulgaristan’a seyahet edip gezmek isteyen vatandaşların uğrak yeri olmakla birlikte, orada yaşamak isteyen insanları kısa ve uzun süreli vize almalarını sağlayan yerdir.

 

 

Bulgaristan Vize İşlemleri Nasıl Gerçekleştirilir?

Bulgaristan vizesi almak isteyen kişiler, tüm evrakları eksiksiz bir şekilde tamamlayıp Bulgaristan Başkonsolosluğuna veya Bulgaristan Büyükelçiliği Ankara’ya başvurmaları gerekir. Seyahat engeli bulunmayan kişilerin sonuçları Bulgaristan Başkonsolosluğu/Büyükelçiliği tarafından değerlendirilip sonuca vardırılır. Vize almak isteyen kişiler, seyehat etmek istedikleri tarihten 15 gün önce vize başvurusu yapmalıdır. Kısa süreli vize başvuruları 10 gün içerisinde sonuçlanırken, uzun süreli D-tipi vize başvuruları 45-60 gün içerisinde açıklanmaktadır.

 

 

Bulgaristan’a Vizesiz Gidilirmi?

Bordo pasaporta sahip olan Türk vatandaşları ilgili ülkeye giderken vize pasaportu çıkartmak zorundadır. Diplomatik (Siyah) ve Hizmet (Gri) pasaport sahiplerinin ülkeye yapacakları 30 günlük olan kısa süreli seyahatlerinde vize almaları gerekmez.Hususi (Yeşil) pasaport sahiplerinin 90 günden kısa süreli seyahatleri için geçerli pasaportlarıyla vizesiz giriş/çıkış sağlayabilmektedirler.

 

 

Bulgaristan Vize Kategorileri Nelerdir?

  • Ticari vize
  • Turistlik vize
  • Uzun Süreli D Vize (Oturma İzni)
  • Aile/arkadaş/akraba ziyareti vizesi
  • Transit vize

 

 

 Bulgaristan Vizesi İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?

Bulgaristan vize başvuru formu doldurulması gerekir.

Seyehat ve sağlık sigortasının bulunduğuna dair belge

Banka hesap dökümü

 Minimum 6 Aylık  geçerliliği bulunan bir pasaporta sahip olmak.

 

 

Letonya Vize İşlemleri Ve Letonya Aile Birleşimi

Genel
Devamını Oku

 

Letonya Vizesi Nedir?

 Avrupa Birliği ülkesi olan Letonya, bir Schengen ailesine dahil bir ülkedir. Letonya ülkesine seyahat etmek isteyen kişilerin tek yapması gereken bu ülkenin vizesinine sahip olmalarıdır. Bu nedenle ülkeye ne amaçlı girdiğiniz net bir şekilde belirtilmelidir. Aynı zamanda ülkeye giriş için Letonya vizesine sahip olmalısınız. Letonya vizesine sahip olmak için birçok evrak hazırlanması gerekir. Bu evrakların arasında ilk sırada başvuru formu yer alır. Letonya vize başvurunuzun hangi nedenden dolayı ve hangi kategoride olduğunu belirlemiş olmanız gerekiyor çünkü herhangi bir durum vize ücretinizi, vize geçerlilik sürenizi ve vize başvuru formundaki ki kuralları değiştirebilir. Misal;

Letonya`ya 3 aydan daha uzun bir şeklide ziayret edecekseniz, D tipi vizeye sahip olmanız gerekiyor . Bu vizenin tipi size Letonya’yı 90 günden fazla ziyaret etmenizi sağlayacaktır.

 

Letonya Vize Başvuru Formuna Nereden Ulaşılabilir?

  1. Letonya vize başvurusuna erişim sağlamak için Letonya Konsolosluğu`ndan alabilirsiniz.
  2. Letonya vize başvurusuna erişim sağlamak için ilgili vize acentelerinden bu formu talep edebilirsiniz.
  3. Letonya vize başvurusuna erişim sağlamak için formu dijital ortamda da temin edebilirsiniz.

 

 

Letonya Vizesi İçin Gerekli Başvuru Formu Nedir ?

Letonya vizesine dijital ortamda başvuruda bulunmak için gerekli forma bu linkten ulaşabilirsiniz. https://epak.pmlp.gov.lv/NVIS.EService001.WebSite/? Aynı zamanda ilgili link içerisinde Letonya Vize Randevu Alma başvuru formu’da mevcut

 

Hazırlanan Letonya Vize Başvuru Formu’ unda Dikkat Edilmesi Gerekenler;

 

  • İlgili Başkonsolosluğun kuralları çerçevesinde hazırlanmalı.
  • Başvuran vatandaşın bilgileri güncel ve eksiksiz olmalıdır.
  • Formda yer alan bilgiler konsolosluk tarafından incelenmektedir.
  • Hazırladığınız formu gerekli zamanda ibraz edebilmeniz oldukça önemlidir. Nihayetinde (vize) başvuru formu olmadan ilgili konsolosluk tarafından değerlendirilmeye alınmayacaksınızdır.
  • Letonya vize formu üzerinde belirtilen bilgilerden herhangi birinin doğruluğu ve uyuşmazlığı tespit edilirse başvurunuz red edilir.
  • Vize başvurusunda form ingilizce dilinde doldurulmalıdır. Bir tükenmez kalem ile yazılmalı ve her kelimeniz büyük harfle başlamalıdır.
  • Formda ilgili alana biometrik fotoğrafınızı yine ilgili alana imzanızı yerleştirmelisiniz. (imzanızın pasaport üzerindeki imza ile aynı olduğundan emin olunuz.)
  • Letonya vize geçerlilik süresi Letonya seyahati sonrası en az 6 ay olmalıdır .
  • Aynı zamanda Letonya vize işlemleri içerisinde yapılması gereken Letonya seyahat sağlık sigortası vardır. Ve bu sağlık sigorta süresi Letonya seyahat sürenizin tümünü kapsamalıdır.
  • Yeşil pasaporta sahip olan vatandaşların Letonya vizesi almalarına gerek kalmaz.

 

Letonya Vize Ücreti Ne Kadardır?

Letonya vize ücreti tarifesini belirleyen etken yapacak olduğunuz seyahat türünüze ve Letonya da ne kadar kalacağınıza göre şekillenecektir.

Letonya vize ücreti Ankara’da bulunan Letonya Büyükelçiliği’nde tarafından belirlenir. ilgili ziyaretinize göre Letonya vize ücreti değişiklik gösterebilir.

 

 

 

Letonya Aile Birleşimi Vizesi Nedir?

Letonya Aile Birleşimi Vizesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir kişinin, Letonya da yaşamakta ve ikamet eden bir kimseyle eşinin yanına yerleşmek, ve evlenmek amacıyla öngörülmüş vize türü, Aile birleşimi vizesidir. Bu vize türünde sadece türkiye vatandaşının değil Letonya’da ikamet eden vatandaşın da bilgilerine ve yapması ve oluşturması gereken diğer bilgilere de ihtiyaç vardır.

 

Letonya Aile Birleşimi Vizesine Nereden Başvurulur?

 

İlgili konsolosluktan Letonya Aile Birleşimi Vizesine başvuru yapılabilir.

 

Letonya Vize Başvuru Formuna Nereden Ulaşılabilir?

l Başvuru formuna Letonya Konsolosluğunun resmi web sitesinden ulaşılabilir.

Formlarda yazan bilgilerin doğruluğunu ve günceliliği tarafınıza aittir. Ve forma eklediğiniz iletişim bilgileri sonraki faaliyetleri de kapsayacaktır bu yüzden tüm bilgilerin eksiksiz ve doğru olmasına dikkat ediniz.

 

Letonya Aile Birleşimi Vizesi Almak İçin Gerekli Şartlar;

 

Letonya Aile Birleşimi Vize Başvuru Formu sadece İngilizce olarak doldurulmalı ve ıslak imzalı bir şekilde olması gerekir.

 

  • Pasaportunuzun son 10 yılı dikkate alınarak düzenlemiş olması gerekmektedir. Eskimiş ve defor olmuş olan pasaportunuza vize verilmiş olsa bile ülkede bu durum bazı sıkıntılara yol açabilir.
  • Pasaportun kendi ülkenize dönüş tarihi içerisinde 3 ay daha geçerli olmalıdır. Pasaportun en az 2 sayfası boş olmalıdır. Pasaportun ve daha önceden işlem görmüş sayfaların fotokopisi gereklidir.
  • 2 adet biyometrik fotoğrafınız olmalıdır. Ve Letonya Konsolosluğu tarafından istenilen fotoğraf ölçüleri 35×45 mm boyutudur. Bununla beraber biyometriklerin vize başvurusu yapan vatandaşın güncel ve tanınabilir halini göstermelidir. Biyometriklerin fonları beyaz olmaldır. Önceki ülke seyahatlerinde kullanılmamış fotoğraflar olması gerekir.
  • Biyometrik verileriniz için parmak izi alınması şarttır.
  • Nüfus Müdürlüğünden alınması gereken doğum bilgi ve belgenizin başka bir ülkeye beyan edilmesini ve doğumunuzla ilgili bilgilerinizin uluslararası geçerliliğe sahipliğini gösteren belge Formul-A belgesidir. (bu belge konsolosluklardan da alınabilir.)
  •  Nüfus Müdürlüğünden alınması gereken uluslararası evlenme kayıt örneği belgesi temin edilmelidir. Yabancı ülkelerdeki resmi makamlara verilmek için gerekli bir belgedir. Evlenme durumunuzu beyan eden ve birden fazla dile tercüme edilebilir bir belgedir. Bu belge Formul- B belgesidir.
  • Adli Sicil kaydı belgesi.
  • Evlilik Cüzdanı.
  • Sabıka kaydı.
  • Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği.
  • Vatandaşın Türkiye Cumhuriyeti kimliğinin arkalı önlü fotokopisi.
  • Emniyet Müdürlüğünden alınan protokol belgesi olmalı.
  • Daha önceki evlilik bilgileri, Boşanma var ise buna ilişkin bilgiler olmalı.
  • Var ise çocuklara ait kimlik bilgileri olmalı.
  • Son 10 yıl içinde gerçekleşen yurtdışı giriş ve çıkışlarını gösteren belge olmalı.

 

Letonya’daki Eşten istenilen evraklar;

  • Letonya vatandaşına ait pasaportun fotokopisi olmalı.
  • Letonya vatandaşına ait olan kişinin, vatandaşlığını gösteren belge olmalı.
  • Letonya’da yerleşilecek ev kiraysa kira kontratı fotokopisi olmalı. Eğer ev sahibi iseniz tapu fotokopisi olmalı.
  • Letonya’da yaşamakta olan kişinin son 3 aylık maaş bordrosu olmalı.
  • Letonya’da yaşamakta olan kişinin doğum bilgileri olmalı.
  • Letonya’da yaşamakta olan kişinin mevcut olduğu evin; elektrik, su, gaz faturaları, olmalı.
  • Letonya’da yaşamakta olan kişinin ikametgâh belgesi olmalı.
  • Çocuk olması durumunda, çocuklara ait olan doğum bilgileri ve belgesi ve okul belgelerinin olması gerekmektedir.
  • Bu şartların dışında Letonya Konsolosluğu sizden ihtiyaç halinde ek evrak talep edebilir. Veya bu evrakların tercüme edilmiş şeklini talep edebilir. Letonya Aile Birleşimi Vize işlemlerinde Konsolosluk belgelerin orijinal halini ya da fotokopilerini sizlerden ister.

 

Letonya Aile Birleşimi Vize Ücreti Ne Kadardır?

Letonya Aile Birleşimi Vize Ücreti  80 Euro’dur. Bu ücret sadece vizeye ödenen ücrettir Diğer danışmanlık ve ilgili falliyetler hariçtir.

 

  • 6- 12 yaş arası çocuklar için Aile birleşimi vize ücreti 40 Euro’dur.
  • 0-6 yaş arası çocuklar için ücret öngörülmemektedir.
  • 80 euro vize başvurunuz kabul edilmezse tarafınıza geri iade edilir.( İstisna durumlarında)
  • Bazı durumlarda Letonya aile birleşimi vize talep işlemlerinin red olması durumunda başvuru ücretleri iade edilmeyebilir.

 

Letonya Aile Birleşimi Vizesi Kaç Günde Çıkar?

Vatandaşın gerekli olan tüm evrak ve belgelerin tamamını Letonya Büyükelçiliğine iletmesi ve kontrol edilmesi süre zarfı en az 15 iş günü içerisinde sonuçlanmaktadır. Lakin bu süre değişiklik gösterebilir.

 

 

 

Belçika’da Yaşam (Maaş – Kültür – Eğitim -Vergiler – Yaşam Maliyeti – Güzellikleri)

Genel
Devamını Oku

Belçika’da Yaşam (Maaş – Kültür – Eğitim -Vergiler – Yaşam Maliyeti – Güzellikleri)

Belçika’da Yaşam

Belçika’da Maaşlar Ne kadar?

Avrupa’da askeri ücret sıralamasına baktığınızda Belçika, 33 ülke arasında yedinci sırada bulunmaktadır. 2021 yılında askeri ücreti 1.625 Euro olarak belirlenmiştir. Yıllık olarak ise 19.508 Euro olarak hesaplanır. Genel olarak askeri maaşları bu şekildedir.

Belçika’da maaşlar eğitim durumuna, meslek gruplarına, cinsiyete ve deneyim süresi gibi faktörlere göre değişmektedir. Ortalama maaş olarak ise 3.450 Euro civarlarındadır. En yüksek maaş verilen sektörü petrokimya endüstrisi ve üst yöneticilerdir. En düşük maaş sektörü ise konaklama ve yemek sektörüdür.

Asgari ücret maaşı ise 2020 de 1.593 Euro olarak belirlenmiştir. 2019 yıllındaki askeri ücretiyle aynıdır. Askeri ücrete değişiklik olmamıştır. Belçika’da brüt veya tam zamanlı çalışanlar için ortalama 3.450 Euro civarlarındadır. En yüksek ödeme petrokimya endüstrisine aittir. Üst yöneticiler ve müdürler ise 9.285 Euro ödeme ile yüksek ödemeye sahiptir. Bilgisayar programlama ve danışmanlık gibi ekonomik faaliyetlerinde yüksek getirisi olan faaliyetlerdir. Yüksek lisans yapanlar ise daha fazla kazanmaktadır. Kadınlara göre erkekler daha fazla kazanmaktadır.

Doktor maaşları ise kaç yıldır meslekte olduğuna ve hangi uzmanlık alanında olduğuna göre değişmektedir. Ortalama maaş olarak ise ayda 166.000 Euro olmaktadır. Yıllık olarak ise ortalama 13.800 Euro civarlarında olmaktadır.

 Öğretmen maaşları ise branşa ve deneyim süresine göre farklılık göstermektedir. Belçika’da öğretmen olarak çalışan birinin aylık olarak maaşı 5.060 Euro civarında olmaktadır. Bir öğretmenin yıllık olarak ortalama bir maaşı 60.700 Euro civarında olmaktadır.

Belçika Kültürü

Hollandaca ve Fransızca dillerini resmi dilleri olarak kabul görmüşlerdir. Belçikalılar hoşgörülü, karmaşık bir yapıları olmayan, kibar insanlardır. Çoğu Belçikalı kendisine Katolik demektedir. Törenlerine, düğünlerine, vaftizlerine vb. Kutlamalara dini her ne olursa olsun herkes katılabilmektedir.

Konfor ve güvenliğe oldukça dikkat ederler. Kaliteye de önem veren bir toplumdur. Belçikalılar için her şeyin en iyisi olması gerekmektedir. Yiyecekler ve içecekler her zaman en iyisidir. Her şeyi plan dahilinde yapılır. Plan yapılan bir toplantıya bile geç kalmak saygısızlık olarak değerlendirilmektedir.

Belçikalılar için aile her şeyden önce gelmektedir. Taşınmayı pek sevmeyen, ikamet ettikleri terk etmeyen bir toplumdur. Hayatları boyunca tek bir yerde yaşamayı tercih ederler. Belçikalılar genellikle 18-20 yaşlarında evlenmeyi kabul görürler. Genellikle ailelerde 2 çocuk olmaktadır.

Belçikalılar sosyal çevrelerini değiştirmeyi pek sevmezler ve bundan hoşlanmazlar. Bu yüzden Belçikalılarla arkadaş olmak zordur. Belçikalılar diğer milletlere, farklı dine sahip vb. İnsanlara karşıda oldukça hoşgörülüdürler. Belçikalılar genellikle ülkelerinden memnun değillerdir. Belçikalılar oldukça düzenli ve titizlerdir. Evlerine, bahçelerine, caddelerine bile özen göstermektedirler. Görünüşlerine de oldukça dikkat eden bir toplumdur. Elbiselerinin tam temiz olmasına dikkat ederler. Belçika’ya gelen turistlerin bile kıyafetlerine dikkat etmesini beklerler. Görgü kurallarına önem veren bir toplumdur. Belçikalılarla arkadaş olabilmek için kesinlikle sabır göstermelisiniz. Genel olarak mütevazı insanlardır. Zaman ve para kaybetmekten hoşlanmazlar. Çalışkan oldukları için iş yapmak onlar için gayet kolay ve eğlencelidir. Şikayet etmeyi de seven bir toplumdur.

Belçika’da Eğitim

Kaliteli ve 3 dilli bir eğitim sistemi bulunmaktadır. Üniversite kolejleri ve sanat kolejleri de mevcuttur. Nereli olduğunuza bağlı olarak, bazı durumlar da öğrenci vizesi gerekmektedir. Öğrenim ücretleri ise Avrupalı olup olmadığınıza bağlıdır. Burs olanakları da mevcuttur. Belçika’da eğitim her bölgede ayrı ayrı yönetilmektedir. Belçika Valon bölgesinin eğitimdeki dile Fransa olarak belirlenmiştir. Flaman bölgesindeki eğitim dile ise Flamanca olarak belirlenmiştir. Ders saatleri ise bölgeye göre değişmektedir. Öğretim metotları da bölgelere göre de değişmektedir. Belçika’da okullar devlet tarafından yapılmaktadır. Okullar devlet tarafından denetlenir. Okul giderlerini de devlet tarafından karşılanmaktadır.

 Eğitim 6 yaşından 18 yaşına kadar Belçika’da zorunludur. Üniversite eğitimi 3 kademeye ayrılmaktadır. Lisans, ön lisans ve lisansüstü olarak ayrılır. Güzel bir eğitim sistemi sunmaktadırlar. Öğrencilere bir çok farklı fırsatlar sunulmaktadır. Dil eğitimi de gayet iyidir. Yaşam kalitesi de yüksek olan bir ülkedir. Çift programları da mevcuttur. Eğitim dilinde de İngilizce programları da mevcuttur. Master olarak da Fransa dili ağırlıklıdır. Üniversite başvuru tarihleri ise her üniversiteye göre değişiklik göstermektedir. Lisans eğitimleri de toplamda 3 yıl olarak belirlenmiştir. Hazırlık da var ise 4 yıla kadar uzanmaktadır.

Belçika’da Vergi

Yapılacak meblağının üzerinde vergi oranı % ve P arasında bu oran değişmektedir. Belçika’da ikamet eden herkes vergiye tabi tutulmuştur. Kurumlar vergisi ise 3,99 olarak hesaplanmıştır. Yerleşik olmayanlar ise gelir vergisi ödemeleri gerekmektedir. Mal veya hizmet alım satım yapan herkes katma değer vergisi öder. Belçika arasında mal ve hizmet satışı, Avrupa Birliği dışından Belçika’ya mal ithalatı ve Birlik içerisindeki malların Belçika’dan satın alınması, katma değer vergisine tabidir.

Belçika’da Yaşam Maliyeti

 Belçika’da bir üniversite kampüsündeki yurtta yaşayabilir veya özel bir ev kirası ödeyebilirsiniz. Belçika’da öğrenci olarak yaşamak uygun fiyatlıdır, ancak tamamen nerede yaşadığınıza ve yaşam tarzınıza bağlıdır. Flanders ve Brüksel bölgelerinde, kampüs içi konaklama çok sınırlıdır ve çoğu öğrenci özel dairelerde yaşar.

Ancak yurtta yaşamak Belçika’da yaşamanın maliyetini azaltabilir. Bir öğrenci olarak konaklama seçiminde size rehberlik edebileceği ve size ek bilgi sağlayabileceği için kurumunuz her zaman kişisel irtibat kişiniz olmalıdır. Lütfen onaylanır onaylanmaz iletişime geçin. Bir üniversite yurdunda yer bulabilirseniz, fiyatlar ayda sadece 200 € ‘dan başlıyor.

Öğrenci konaklaması ile ilgileniyorsanız, maliyet aylık 300,500 €’dur. Öğrenci dairenize tamamen mobilyalı özel bir oda kurabilir ve tesisin geri kalanını diğer öğrencilerle paylaşabilirsiniz. Kira sözleşmesi imzalamadan önce mutlaka kiraya dahil olan kiralama koşullarını kontrol edin. Eğitime başlamadan önce daire bulamazsanız, kısa bir süre yurtta kalabilir ve yurt içindeyken aramaya başlayabilirsiniz.

Normalde, Belçikalı bir öğrenci olarak ayda 800 ve 1.000 € harcaması gerekir. Kendi başınıza konaklama bulmak, özellikle Brüksel gibi şehirlerde aylık 600 ve 800 €’dan başlayan fiyatlarla daha pahalıdır. Ghent ve Leuven gibi küçük kasabalarda özel yurtların maliyeti düşüktür. Belçikalı bir öğrenci olarak, öğrencinin aylık seyahat masrafı indirimi için sadece 20 ve 25 € ödemeniz gerekir. Kitaplar ve materyaller, okuduğunuz programa ve süpermarkette ne kadar harcadığınıza bağlı olarak ayda yaklaşık 50 € tutarındadır.

Öğrenci indirimlerinden yararlanarak, bisiklete binerek veya mümkünse üniversiteye yürüyerek her gün dışarıda yemek yemek yerine daha fazla yemek hazırlayın. Bu, boş zamanlarınız ve Belçika’daki seyahatiniz için size çok para kazandıracak. Bundan emin olabilirsiniz.

Belçika Güzellikleri

Avrupa’nın siyasi merkezi Belçika, orta çağ mimarisi, lezzetli çikolataları, onlarca birası, birbirinden güzel kanalları ve şehirleri, bozulmamış kültürel ve tarihi yapısı ile her yıl binlerce insanı ağırlıyor. Hayatın birçok Avrupa ülkesinden daha sakin ve yavaş olduğu Belçika’da insanlar yabancılara karşı çok sıcakkanlı ve kibar. Belçika, yüzölçümü bakımından küçük bir ülke olarak adlandırılmasına rağmen onlarca güzel şehir ve yere sahiptir.

Belçika’nın başkenti Brüksel, Belçika’ya gelen birçok ziyaretçinin başlangıç ​​noktasıdır. Avrupa Birliği’nin siyasi merkezi olan şehir, birçok uluslararası kuruluş ve kuruluşa ev sahipliği yapmaktadır. Ülkenin etnik ve kültürel çeşitliliğinin en iyi gözlemlendiği Belçika’da dünyanın her yerinden binlerce gurbetçi yaşıyor. Şehir merkezindeki 13. yüzyıl yapısıyla Brüksel, Gotik mimarisiyle dikkat çekiyor. Grand Place veya Grotemarkt, Brüksel’in merkezi meydanıdır. Brüksel Şehir Müzesi ve Belediye Binası bu meydanda yer almaktadır. Meydanın etrafındaki sokaklar restoranlar, barlar, kafeler, çikolatalar ve hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu.

Avrupa’da “Kuzeyin Venedik’i” unvanına sahip olan Bruges, Belçika’nın en önemli turistik yerlerinden biridir. Bu tarihi kasabayı çevreleyen kanallar, Viking ruhunu kanalize ederek nefes kesici manzaralar sunar. Orta Çağ’dan izler taşıyan Brüksel’in kalbi Brugge, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Efsanevi ortaçağ mimarisiyle öne çıkan eski şehrin merkezi, neo-Gotik tarzıyla öne çıkıyor. Grote Pazar Meydanı, şehrin buluşma yeridir. Çan kulesi meydandaki en etkileyici yapılardan biridir.

Belçika’nın başkenti Brüksel’in batısında yer alan Gent, tarih boyunca Avrupa’nın en önemli alışveriş merkezlerinden biri olmuştur. Bir zamanlar Paris’ten sonra Alpler’ deki en büyük ikinci şehir olarak kabul edildi. Bu zengin tarihi geçmiş, kentin yapılarının mimari özelliklerine de yansır. Eski Graslei limanı ve büyük ortaçağ kilisesi başta olmak üzere ortaçağ kentinin izlerini görebileceğiniz Gent şehir merkezindeki Gravensteen en ilham verici yerlerden biri.

Antwerp veya Antwerpen, Belçika’nın çağdaş yüzünü yakalayan bir merkezdir. Brugge, Gent ve Brüksel gibi tarihi geçmişlerini koruyamayan ve günümüze taşıyamayan şehirler, Belçika hinterlandını kanallarla Kuzey Denizi’ne bağlayan önemli liman kentleridir. Dünyanın ham elmaslarının p’inden fazlasının işlendiği bir mücevher merkezi olan Antwerp, Afrika ve Avrupa arasındaki geçmiş ticari ilişkilerin son durağıydı. Kıymetli metaller, kakao ve kahve gibi çok sayıda ürün Afrika’dan Antwerp limanı üzerinden Avrupa’ya sevk edildi. Zengin bir sanat ve kültür hayatına sahip bir şehirde Barok Eserler Müzesi ve Printemps Morteus to Peter Paul Rubens görülmeye değer. Gotik Meryem Ana Kilisesi, 1351 ve St. Petersburg’un mimari eserlerinden biridir. Ayrıca kaçırılmaması gereken, St. Paul’daki Barok ve Gotik mimarinin efsanevi birleşimidir.

Belçika’nın güneybatısında, Fransa sınırına yakın bir yerde bulunan Mons, Van Gogh’un evinin bulunduğu şehirdir. Hainaut’un başkenti Mors’taki ilk durak, şehrin büyülü çan kulesidir. 80 metre yüksekliğindeki kuleleri, dolambaçlı sokakları ve görkemli binaları ile tüm ziyaretçiler için görsel bir şölen olduğunu söylemek abartı olmaz. Öne çıkan ilk binalar Gotik ve kutsal belediye binasıdır. Şamandıra Kilisesi. Tabii o kadar ileri giderseniz Van Gogh’un harika eserlerin sergilendiği evini de göreceksiniz.

Belçika Vize İşlemleri ve Belçika Vize Başvurusu İçinde Hemen İletişim’e geçiniz.

Norveç Vizesi Nasıl Alınır?

Genel
Devamını Oku

Norveç vizesi nasıl alınır?

 

NORVEÇ HAKKINDA

 Kuzey Avrupa’nın doğal güzelliklerinin yanında, sunduğu ekonomik refah ile dikkat çeken ve dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasının başlarında olan ülke Norveç’tir. Resmi adı “Norveç Krallığı” olan bu İskandinav Yarımadası’nın başkenti, Oslo’dur. Suç oranının düşük, sosyal olanaklar ve insana verilen değerin paha biçilemez olduğu ülkeye ziyaretler ve burada yaşama isteği de duruma paralel olarak artmaktadır.

NORVEÇ VİZE VERİYOR MU?

Norveç, ülkeye gelecek Türk vatandaşları için “umuma mahsus” pasaporta (bordo) sahip kişilerin vize alması gerektiğini belirtiyor. Bunun dışında; hizmet (gri), diplomatik (siyah), hususi (yeşil) pasaporta sahip kişilerin 90 günü aşmayan seyahatlerinde vizeden muaf olduklarına yer veriyor.

Norveç Vizesi Nasıl Alınır? Norveç için yapılan vize başvuruları 15 gün içerisinde sonuçlandığı için başvuru merkezlerine yaklaşık 1 ay önce randevu oluşturmak doğru karar olacaktır. Danışmanlık için vize danışmanlık merkezlerine başvurulacağı gibi; kısa süreli veya uzun süreli misafirlik için ise, Norveç Krallığı’nın belirlemiş olduğu VFS Global’e müracaat edilmesi gerekmektedir.

 

NORVEÇ VİZE BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?

Norveç’in diplomatik temsilcisi, İstanbul Macaristan Konsolosluğu ve Ankara Norveç Büyükelçiliği’dir. Başvurular bu kanallar ile yürütülebileceği gibi vize başvuru merkezleri ile de yapılabilir.

NORVEÇ VİZE ÜCRETLERİ NE KADAR?

Vizenin harç ücreti yetişkinler için 80 Euro, anlaşmalı ülkelerdeki 6-12 yaş grubu için 40 Euro olarak belirlenmiş olup; VFS Global servis ücretinin EUR olarak ödenmesi belirtilmiştir.

NOT: Güncel veriler için gerekli merkezler ile iletişim halinde olunuz.

NORVEÇ VİZE TÜRLERİ NELERDİR?

 Yolculuğun amacına göre değişiklik gösteren Norveç vize türlerine göz atalım:

1) Norveç Turistik Vize

2) Norveç Eğitim ve Araştırma Vizesi

3) Norveç Resmi Ziyaret Vizesi

4) Norveç Sağlık Sebepli Vize

5) Norveç Ticari Vize

6) Norveç Kültürel, Sportif ve Konferans Vizesi

7) Norveç Aile Ziyareti Vizesi

Romanya Gezi Rehberi Romanya Nerede Kalınır Nereler Gezilir?

Genel
Devamını Oku

Romanya Gezi Rehberi Romanya Nerede Kalınır Nereler Gezilir?

Romanya doğal ve tarihi özellikleri ile Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Romanya; Balkan Yarımadası’nın kuzeyinde, Orta Avrupa’nın güneydoğusunda yer almaktadır ve ülkenin Karadeniz’e kıyısı vardır.

Romanya nüfusunun büyük çoğunluğunu Romenler oluşturmakta olup Macarlar ise ülkenin ikinci büyük çoğunluğudur. Ülkede yaşayan diğer azınlık gruplar arasında ise Ukraynalılar, Almanlar, Ruslar, Türkler, Tatarlar, Sırplar, Slovaklar, Bulgarlar, Çerkesler, Yunanlar ve İtalyanlar yer almaktadır.

Romanya’yı tercih eden yabancı turistlerin sayısı her geçen yıl artmaktadır. Bu durumun sebepleri arasında Romanya’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük kenti olan Bükreş’in Avrupa Birliği’nin en büyük altıncı kenti seçilmesi yer almaktadır. Ayrıca Romanya gerek tarihi, gerek kültürel özellikleri ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerin ilgi odağı konumundadır.

Romanya hem kış aylarında kayak yapmak isteyen turistler için hem de bahar ve yaz aylarında doğal güzellikler, tarihi değerler görmek isteyen turistler için ideal bir lokasyondur. Bu sebeple turistler ülkeyi yılın her mevsiminde tercih edebilmektedir.

Romanya’da Gezilmesi Gereken Müzeler ve Tarihi Değerler

Muzeul Taranului Roman Türkçe adıyla Köylü Müzesi, Romanya’nın Bükreş kentinde yer almakta olup Avrupa Popüler Sanat ve Gelenekler Müzeleri ailesinin bir parçasıdır. Köylü Müzesi’nde son dört yüzyıl boyunca Romanya’nın kırsal kesimlerinin yaşamına ilişkin çok çeşitli eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında el yapımı Paskalya yumurtalar, pişmiş toprak çömlekler, geleneksel kıyafetler vb. yer almaktadır.

Köylü Müzesi, 1996 yılında “Avrupa Yılın Müzesi” seçilmiştir. Müze koleksiyonunda 100.000’den fazla eser bulunmakta olup müzenin en ünlü sergileri arasında Tzigara-Samurcaș’ın “Ev İçerisinde Ev”‘ eseri yer almaktadır.

1906 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlayan Köylü Müzesi’nde neredeyse her hafta sonunda zanaat, hediye ve antika fuarları kurulmaktadır.

Ulusal Sanat Müzesi, Bükreş kentinde bulunanRomanya Kraliyet Sarayı’nın içinde yer almaktadır. Müzede, Romen sanat koleksiyonları ve kraliyet ailesi tarafından özel olarak toplanan uluslararası bir koleksiyon bulunmaktadır. Koleksiyon, Orta Çağ’dan günümüze kadar gelen yaklaşık 70 binden fazla eserden oluşmaktadır. Öte yandan müzede Pussin, Chardin, Ingres, David, Delacroix, Corot, Picasso Cezanne, Matisse ve Braque gibi ünlü ressamların da eserleri sergilenmektedir.

Brukenthal Ulusal Müzesi, 18. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş ve 1871 yılından bu yana faaliyet göstermektedir. Müzede 15. yüzyıl ve 18. yüzyıl dönemlerine ait 1200 parçadan oluşan resim koleksiyonu ziyaretçilere sunulmaktadır.

Palatul Cotroceni Türkçe adıyla Cotroceni Sarayı, Bükreş’in en eski ve en güzel mahallerinden birinde bulunmaktadır. Günümüzde saray, kraliyet ailesinin malikanesi olarak hizmet vermektedir. Ayrıca saray ilk olarak Cotroceni tepesinde manastır olarak yapılmıştır. Ancak Rumen Kralı 1. Carol buraya oldukça büyük bir saray yaptırmaktadır. Ardından Kral Ferdinand hüküm sürmüş olduğu 1915-1926 yılları arasında saraya çok sayıda ekleme yaptırmıştır. Saray, bugün sahip olduğu görkemli yapısını Kral Ferdinand döneminde almıştır.

Sarayın bir kısmı turistlerin ziyaretine açık olup Kral Ferdinand’ın ve eşi İngiliz Marie’nin odaları ziyaretçilere sergilenmektedir. Bunun yanı sıra Marie’nin sanat koleksiyonu da sergilenen eserler arasında yer almaktadır.

Corvin Şatosu, 15. yüzyıldan günümüze gelen şato Hunyadi kalesi veya Hunedoara kalesi olarak da bilinmektedir. Corvin Şatosu, Romanya’nın en büyük ikinci kalesi olup şatonun popülaritesini artıran etkenlerden biri Kont Drakula lakaplı III.Vlad’ın görevinden alınıp, 7 yıl boyunca burada mahkum edilmesidir. Bunun yanı sıra şatoda çok sayıda zindan bulunmakta olup zamanında Türk mahkûmların şatodan kaçmak amacıyla kazdıkları ancak su buldukları için ödül olarak serbest bırakıldıkları söylenen kuyu da ziyaretçilerin ilgi odağı konumundadır.

Decebalus’un Kaya Heykeli, günümüzde Romanya milli kahramanı olan Dacia’nın son kralı olan Decebalus’un Tuna Nehri üzerinde yer alan kayalara oyulmuş yaklaşık 40 metre yüksekliğinde kabartma portresidir. Portrenin, Avrupa’nın en yüksek kaya kabartması olduğu bilinmektedir. Heykel 1994-2004 yıllarında yapılmış olup yapımı 10 yıl sürmüştür.

Merry Mezarlığı, Romanya’nın kuzeyinde Sapanta köyünde yer almaktadır. Mezarlık, yerel halk tarafından “Neşeli Mezarlık” veya “Mutlu İnsanlar Mezarlığı” olarak da anılmaktadır. Merry Mezarlığı, başkent Bükreş’e 600 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Mezarlık, 1935 yılından bu yana kullanılmakta ve mezarların çok büyük bölümü yerel dilde yazılmış şiirlerle süslenmiştir. Mezarlıkta yer alan bütün mezar taşları el işçiliğiyle hazırlanıp tek tek renklendirilmektedir hatta bazı mezarların üzerinde ölüm şeklini anlatan illüstrasyonlara dahi yer verilmiştir.

Bran Kalesi veya Drakula Şatosu, hem sahip olduğu efsaneler hem de görkemli yapısıyla yerli ve yabancı çok sayıda ziyaretçinin ilgisini çekmektedir. Osmanlı tarihinde adını Kazıklı Voyvoda olarak yazdıran III. Vlad, hüküm sürdüğü 1448-1476 yıllarında Müslümanları kazığa vurdurup çeşitli işkencelerle öldürmüştür. Bu nedenle III. Vlad, Türk ve Osmanlı tarihinde Kazıklı Voyvoda adıyla anılmaktadır. Bran Kalesi, 1212 yılında inşa edilmiş ve III. Vlad’in (Kazıklı Voyvoda) burayı sık sık ziyaret etmesi nedeniyle “Drakula Şatosu” adıyla da bilinmektedir. Drakula karakteri Kazıklı Voyvoda’dan ilham alınarak İrlandalı yazar Bram Stoker tarafından yazılmıştır.

Salina Turda, yalnızca Romanya’nın değil aynı zamanda dünyanın da önemli turizm merkezlerinden biridir. Salina Turda, dünyanın bilinen en eski tuz madenidir ve günümüzde tema park olarak ziyaretçileri ağırlamaktadır. Madende suyun üzerinde gezebilmek için mini pedallı gezi tekneleri, salıncaklar ve dönme dolaplar turistlere hizmet vermektedir. Madenin bir diğer özelliği ise nem oranı %80’de, sıcaklık 11-12 derecede sabittir bu nedenle alerjenler ve bakteriler bulunmamaktadır.

 Romanya’da Gezilmesi Gereken Doğal Güzellikler

Rosu Gölü, Karpatların doğusunda bulunmaktadır. Göl, çevresinde yer alan dağ ve orman burayı ziyaret eden turistler için muhteşem bir doğal güzellik sunmaktadır.

Tuna Deltası, Romanya’nın güneydoğusunda bulunmakta olup deltanın yaklaşık %80’i ülke sınırları içinde yer almaktadır. Tuna Deltası 1991 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınmıştır. Tuna Deltası, Volda Deltası’ndan sonra Avrupa’nın en büyük ikinci deltası olup çok sayıda hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Tuna Deltası üç ana kola ayrılmakta olup bunlar Chilia, Sulina ve Sfantu Gheorge bölgeleridir.

Cheile Nerei – Beusnita Ulusal Parkı, Romanya’nın güneyinde yer almaktadır. Şelale ve gölleriyle ünlü olan park, bu bölgeyi ziyarete gelen yerli, yabancı tüm insanların uğrak noktalarından biridir. Park, 368 kilometrelik bir alana sahip olmaklar beraber 2000 yılında ulusal park ilan edilmiştir.

Cheile Nerei – Beusnita Ulusal Parkı’nın en dikkat çekici noktaları arasında Bigar Şelalesi yer almaktadır. Bu şelale dünyadaki diğer şelalelerin aksine liken ve yosunlar arasından dökülmektedir. Ayrıca şelale sahip olduğu mistik görüntüsüyle ziyaretçileri etkilemektedir.

Ulusal Park, bitki ve hayvan konusunda oldukça farklı ırklara sahiplik yapmaktadır. Bölgede yetişen bitkiler arasında orkide, safran ve çeşit çeşit meşe ağaçları yer almaktadır. Ayrıca bölgede kahverengi ayılar, gri kurtlar, Avrasya kartal baykuşu, su samuru, yeşil kertenkele ve onlarca farklı yırtıcı kuş türü yer almaktadır.

Balea Gölü, Fagaraş Dağlarında 2034 metre yükseklikte bulunmaktadır. Göl, Sibiu ilçe merkezinde bulunan bir buzul gölüdür. Yaz aylarında dahi buzlu olan gölü ziyaret eden turistler gölün doğasına hayran kalmaktadır. Gölün popülaritesi ve ziyaretçi sayısı özellikle 2006 yılından sonra hızla artmıştır. Bu durumun sebebi ise 2006 yılında Doğu Avrupa’nın ilk buz otelinin inşa edilmesidir.

Romanya Vize başvurusu yapmak için Romanya Vize İşlemleri‘ne erken başlamanızı tavsiye ederiz

 

Amerika Gezi Rehberi Amerika Nerede Kalınır Nereler Gezilir?

Genel
Devamını Oku

Amerika Gezi Rehberi Amerika Nerede Kalınır Nereler Gezilir?

Amerika 9,8 milyon kilometrelik yüzölçümü ile dünyanın en büyük ülkeleri arasında yer almaktadır. Amerika göç alan en popüler ülkelerden biri olup aynı zamanda içerisinde farklı kültürden insanlar barındırmaktadır. 50 eyaletten oluşan Amerika, dünyada Hindistan ve Çin’den sonra gelen en kalabalık ülkedir. Özellikle eğitim alanında ilk tercih edilen ülkeler arasında yer almaktadır.

Amerika’da demir, hava ve kara yolları oldukça gelişmiştir. Dünyanın en büyük ticaretleri Amerika’da gerçekleşmektedir. Turizm ise ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biridir. Amerika özgürler ülkesi olarak bilinir. Bu ülkede yaşayan herkes eşit haklara sahiptir. Ülkede eğlence anlayışı da bir o kadar gelişmiştir. Amerika’da sabahlara kadar hizmet veren barlar ve kafeler bulunmaktadır.

Amerika’ya daha önce gitmediyseniz, hiç vakit kaybetmeden gitmenizi tavsiye ederiz. Amerika gezi rehberi ile ülkede nerelerin gezileceği ve nerelerde kalınacağı hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.

New York

New York, yılda en az 40 milyon turist ağırlamaktadır. Her tarzda insan bu şehirde özgürce yaşamaktadır. Bu şehirde gezilip görülecek bir sürü yer vardır. Şehre yukarıdan bakmak isterseniz Rockefeller Center veya Empire State Building mekanlarının çatılarından şehri izleyebilirsiniz. Yine Brooklyn Köprüsü ve Aziz Patrik Katedrali şehirde mutlaka uğramanız gereken yerler arasındadır.

Sanatseverler içinde şehirde gezilip görülecek birçok yer vardır. Özellikle sıra dışı mimarisi ile dikkat çeken Metropolitan Sanat Müzesi mutlaka gezilmelidir. Guggenheim Müzesi’de yine New York’ta gezilmesi gereken müzelerden sadece bir tanesidir.

Amerika’ya gelen kişiler New York’ta nerede kalınır diye düşünmektedir. Şehirde her bütçeye uygun otel bulmak kolaydır. İşte o otellerden bazıları şunlardır:

  • Holiday Inn Express: 3 yıldıza sahip olan otel, uygun fiyatlıdır. Bu otel şehir merkezine yakın ve temiz bir oteldir.
  • CitizenM New York Times Square: 4 yıldıza sahip olan otel Times Square’a oldukça yakındır.
  • Conrad New York: 5 yıldıza sahip olan otel oldukça lüks bir oteldir. Kaliteli bir hizmet almak istiyorsanız bu otelde kalmanızı öneririz.

Washington DC

Amerika’nın başkenti olan Washington, müzeleri ve anıt binaları ile turistleri kendine çekmeyi başarıyor. Şehirde bulunan Kongre Binası da turistlerin ilgisini çeken diğer bir yapıdır. Kongre binasını gezmek isteyen kişiler en az altı ay öncesinden rezervasyon yaptırmış olması gerekiyor. Beyaz Saray’da her sene milyonlarca misafir ağırlamaktadır. Şehre gelenler bu sarayı ziyaret etmeden gitmiyor.

Washington şehrine geldiyseniz Washington Anıtını görmeden gitmek olmaz. 169 metre yüksekliğine sahip olan bu anıt, George Washington adına yaptırılmıştır. Bu anıta geldiğiniz zaman şehrin en güzel fotoğraflarını çekme şansı yakalamış olursunuz. 19. Yüzyılda inşa edilen bu anıt, Washington’da en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.

Washington’da kalınacak bir sürü konaklama merkezi vardır. Ancak fiyatlar biraz cebinizi yakabilir. Ziyaretçisi çok olan şehirde fiyatlar biraz yüksek diyebiliriz. Washington’da kalabileceğiniz bazı oteller şunlardır:

  • Holiday Inn Washington-Central/White House: 3 yıldıza sahip olan otel, diğerlerine göre nispeten daha uygun fiyatlıdır. Bu otel metro istasyonuna ve hayvanat bahçesine oldukça yakındır.
  • State Plaza Hotel: 4 yıldıza sahip olan otel yine fiyat olarak uygun diyebiliriz. Metro istasyonları hemen otelin yanındadır. İstediğiniz yerlere kısa zamanda ulaşabilirsiniz.
  • Sofitel Lafayette Square Washington: 5 yıldıza sahip olan otel, şehirde bulabileceğiniz en lüks otellerden biridir.

Boston

Amerika’nın en kalabalık şehirlerinden biri olan Boston, Massachusetts eyaletinin başkentidir. Boston Amerika’nın en eski şehirlerinden biridir. Yılda en az 20 milyon turist ağırlayan şehirde gezilip görülecek birçok yer bulunmaktadır.

New England Aquarium, bu yerler arasında ilk sırada yer alıyor. 1969 beri hizmet veren New England Aquarium’da sadece deniz canlıları değil, balina izleme gezilerine katılma imkânı sunuyor.

Boston Çay Partisi Müzesi ve Donanma Müzesi’de şehirde gezilmesi gereken önemli yerlerden bazılarıdır. Boston’da yapabileceğiniz birçok aktivite bulunmaktadır. Fenway Park ülkenin en ünlü stadyumudur. Giriş ücreti biraz cep yaksa bile bu eğlenceye değeceği kesin diyebiliriz. Copley Square meydanında ise Boston Halk Kütüphanesi bulunmaktadır.

Boston’a gelen turistler Boston’da nerede kalınır diye düşünmektedir. Boston’da bütçenize uygun konaklayabileceğiniz oteller bulabilirsiniz. Bu otellerden bazıları şunlardır:

  • Boston Yacht Haven: 4 yıldızlı olan bu otel deniz manzaralıdır. Otelin gecelik ortalama fiyatı ise 275 dolardan başlamaktadır.
  • The Bostonian Boston: 4 yıldıza sahip olan otelde spa, kahvaltı ve bar gibi hizmetler sunulmaktadır. Otelin gecelik fiyatı ise 370-460 dolar arası değişmektedir.
  • Wyndham Boston Beacon Hill: 4 yıldıza sahip olan otelde havuz, bar ve Wİ-Fİ gibi hizmetler sunulmaktadır. Otel plaja yürüme mesafesindedir. Otelin geceliği ise 220-240 dolar arasında değişmektedir.

Los Angeles

New York’tan sonra Amerika’nın ikici büyük şehri olan Los Angeles, “Melekler Şehri” olarak da bilinmektedir. Los Angeles, 1781 yılında keşfedilmiştir. Los Angeles Caddeleri oldukça hareketli ve neşelidir. Burada alışveriş yapabileceğiniz birçok mağaza bulunmaktadır.

Los Angeles’ta gezilecek yerler arasında ilk olarak Santa Monica bulunmaktadır. Santa Monica’da harika bir plaj, alışveriş merkezleri ve eğlence merkezleri bulunmaktadır. Santa Calina Island plajında gün batımını izleyebilir ve serin havanın keyfini sürebilirsiniz. Yine International Chess Park’ta voleybol ve santraç gibi birçok değişik aktivite yapma imkânı bulabilirsiniz.

Los Angeles’a geldiyseniz Hollywood Bulvarını görmeden gitmemelisiniz. Birçok filmin burada çekildiğini biliyorsunuzdur. Bu ışıltılı ve eğlence dolu atmosferi görmeden buradan ayrılmayın.

Los Angeles’ta nerede kalınır diye sorarsanız, şehirde her bütçeye uygun otel bulabileceğinizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu otellerden bazıları şunlardır:

  • Loews Hollywood Hotel: 4 yıldıza sahip olan bu otel Hollywood’da bulunuyor. Otel oldukça lüks ve kalitelidir.
  • Hampton Inn & Suites Santa Monica: 3 yıldıza sahip olan bu otel, uygun fiyatlı konaklamak isteyenler için idealdir. Otel şehir merkezine oldukça yakındır.
  • Sheraton Grand Los Angeles: 4 yıldıza sahip olan bu otel, Downtown bölgesinde yer almaktadır. Otelden eğlence merkezlerine ulaşım oldukça kolaydır.

San Fransisco

  • 1776 senesinde kurulan San Fransisco, Kaliforniya Eyaleti’nin kuzeyinde yer almaktadır. Deprem nedeniyle büyük bir yıkım yaşayan şehir kısa zamanda eski haline dönmüştür. San Fransisco gezinize Golden Gate Köprüsünden başlayabilirsiniz. Bu köprüden harika manzaralar yakalayıp bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Şehirde gezip göreceğiniz birçok nokta bulunmaktadır.
  • San Fransisco’da nerede kalacağınızı merak ediyorsanız hiç düşünmeyin. San Fransisco’da bütçenize uygun birçok otel bulabilirsiniz. Şehirde bulabileceğiniz otellerden bazıları şunlardır:
  • Courtyard by Marriott Union Square: 3 yıldıza sahip olan otel, Union Square bölgesinde bulunmaktadır. Otel meydana yakın bir konumda yer alıyor. Ayrıca otelin fiyatı diğerlerine göre daha uygundur.
  • Stanford Court San Francisco: 4 yıldıza sahip olan otel, Nob Hill bölgesinde yer almaktadır. Otel sizlere son teknoloji olarak hizmet sunmaktadır. Otelin fiyatı biraz yüksek olsa bile bu fiyata değer.
  • Le Meridien San Francisco: 4 yıldıza sahip olan bu otel, Financial District & Chinatown bölgesinde yer almaktadır. Otelin odalarından muhteşem manzaralar seyretmeniz mümkündür. Buraya gelmeden önce rezervasyon yaptırsanız sizin için daha iyi olacaktır.

Amerika Vize başvurusu yapmak için Amerika Vize İşlemleri‘ne erken başlamanızı tavsiye ederiz

Londra Gezi Rehberi Londra Nerede Kalınır Nereler Gezilir?

Genel
Devamını Oku

Londra Gezi Rehberi Londra Nerede Kalınır Nereler Gezilir?

Londra Avrupa’nın en çok turist çeken bölgelerinden biridir. İnsanlar Londra’ya gittikleri zaman nereleri gezecekleri ve nerede kalacakları hakkında bilgi sahibi olmak isterler. Bu nedenle geziye çıkmadan önce detaylı bir araştırma yapmak isterler. İlk olarak şunu belirtelim ki Londra’ya gittiğiniz zaman konaklayacağınız bir sürü otel bulunmaktadır. Bu otellerin fiyatları yüksek olsa bile hemen her bütçeye uygun oteller bulunmaktadır. Sizlerde Londra gezi rehberi sayesinde bütçenize uygun oteller bulabilirsiniz. Londra’ya gittiğiniz zaman gezeceğiniz ve kalacağınız yerleri sizin için yazımızda derledik.

Covent Garden

Londra’da gezmenizi tavsiye edebileceğimiz ilk bölge Covent Garden bölgesidir. Bu bölgenin konumu, restoranlara ve turistlik yerlere yakınlığı ile değer kazanıyor. Ayrıca bu bölgede kolayca alışveriş yapacağınız mekanlar bulunuyor. Şehrin en popüler kapalı pazarı olan Covent Garden Market bu bölgede yer alıyor. Covent Garden bölgesi yeme-içme, kolay ulaşım, alışveriş ve merkezi konumu ile gezeceğiniz yerler arasında ilk sırada yer alıyor.

Bölgede konaklamanız için her bütçeye uygun otel bulunmaktadır. Bu otellerden bazıları şunlardır:

  • St Martins Lane: Otel 8.9 puana sahiptir. Şehir merkezine oldukça yakın olan bu otel oldukça lüks bir tesistir.
  • Fielding Hotel: Otel 8.5 puana sahiptir. Covent Garden Market’e yürüme mesafesi ile sadece 5 dakikalık bir uzaklıktadır. Bu tesis 19. Yüzyılda yapılmış popüler bir tesistir.
  • Radisson Blu Edwardian, Mercer Street: Otelin puanı 9.0’dur. Trafalgar Meydanı’na sadece 10 dakikalık bir uzaklıktadır.

Westminster

Londra’ya gittiğinizde tarihi ve turistlik bir bölgede kalmak isterseniz Westminster bölgesi tam size göredir. Big Ben, Trafalgar Square ve National Gallery gibi şehrin en önemli simgeleri bu bölgede yer almaktadır. Üstelik bu bölgeden diğer bölgeler ulaşımda oldukça kolaydır.

Bu bölgede konaklama hizmetleri biraz pahalı olsa da kesinlikle memnun kalacaksınız. Konaklayacağınız bazı oteller şunlardır:

  • Conrad London St James: Otel 9.0 puana sahiptir. Big Ben ve Westmister Abbey’e 5 dakikalık yürüme mesafesi uzaklığındadır. Bu tesis merkezi bir konumdadır ve lüks bir tesistir.
  • St. James’Court, A Taj Hotel: Otel 8.8 puana sahiptir. Otelde spa ve çeşitli hizmetler verilmektedir.
  • Comfort Inn Buckingham Palace Road: Otel 8.1 puana sahiptir. Şehrin en popüler tesislerinden biridir. Metro ile istediğiniz yere kısa sürede ulaşabilirsiniz.

Mayfair & Oxford Street

Bu bölge tarihi Westminster’in kuzeyinde kalan Mayfair bölgesi sınırları içinde yer alır. Mayfair şehrin en popüler ve geniş bölgelerindendir. Bu bölgede lüks oteller ve tasarım butikleri vardır. Burası dünyanın en pahalı emlak bedeline sahip yerdir. Savile Row caddesinde birçok butik ve terzi bulabilirsiniz. Mayfair’den toplu taşıma araçlarıyla ya da yürüyerek dileğiniz yere rahatça gidebilirsiniz.

Bu bölgede rahatça konaklayabileceğiniz oteller bulunmaktadır. Bazıları şunlardır:

  • The Montcalm Marble Arch: Otel 8.9 puana sahiptir. Marble Arch Metro İstasyonu’na sadece 5 dakikalık yürüme mesafesindedir. Oldukça lüks ve kaliteli bir tesistir.
  • Amba Hotel Marble Arch: Otel 8.9 puana sahiptir. Hyde Park’a 2 dakikalık yürüme mesafesindedir. Otel 4 yıldıza sahip oldukça popüler bir tesistir.
  • Radisson Blu Edwardian, Berkshire: Otel 8.2 puana sahiptir. Londra’da nerede kalınır sorununu çözecek güzel bir tesistir.

City Of London – Londra Merkez

City of London merkezinin doğusunda yer alan bölge daha çok iş gezileri için gelen kişilerin tercih ettiği bir mekandır. Bu eski semt hem klasik yapılara hem de modern binalara sahiptir. City of London diğer bölgelere göre merkezden biraz daha uzaktır. Alışveriş bulvarları, müze ve tiyatro gibi imkanlara sahiptir.

City of London’da konaklayacağınız birçok otel bulunmaktadır. Bu otellerden bazıları şunlardır;

  • Grange St Paul’s Hotel: Otel 8.5 puana sahiptir. St. Paul Katedrali’nin yanında yer alan otel oldukça popülerdir.
  • DoubleTree by Hilton Hotel London: Otel 8.6 puana sahiptir. Rower Bridge ve Tower of London’a 5 dakikalık yürüme mesafesindedir.
  • Premier Inn London Blackfriars: Otel 8.5 puana sahiptir. Metro istasyonuna sadece 350 metre uzaktadır. St. Paul Katedrali’ne ise 5 dakika yürüme mesafesi uzaklığındadır.

Soho

Londra’da gece hayatı yaşamak istiyorsanız mutlaka uğramanız gereken bir bölgedir. Birçok gece kulübü ve eğlence mekânı bulunur. Bunun yanı sıra ailelerin işlettiği sevimli restoranlarda vardır. Soho bölgesinde birçok butik ve mağaza vardır. İster yürüyerek isterseniz toplu taşıma araçlarıyla diğer bölgelere kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

Soho Bölgesinde bulanacağınız en popüler oteller şunlardır:

  • The Nadler Soho: Otel 8.9 puana sahiptir. Oxford Street bölgesine sadece 2 dakikalık yürüme mesafesindedir. Bu otel harika bir konuma sahip 4 yıldızlı bir tesistir.
  • Premier Inn London Leicester Square: Otel 8.5 puana sahiptir. Covent Bahçesi, Ulusal Portre Galerisi ve Piccadilly gibi gezi noktalarına oldukça yakın bir bölgededir.
  • The Piccadilly London West End: Otel 8.9 puana sahiptir. Londra’da bulunan en iyi otellerden biridir.

Bloomsbury

Bloomsbury, Soho’nun üst kısmında şehir merkezinin kuzeyinde yer alır. Yeşil alanları, caddeleri ve meydanları ile aileler için oldukça uygun yerleşim yeridir. Bu bölgenin sınırları içerinde birçok eğitim merkezi vardır. Bu nedenle öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. Londra’da gezilecek yerler arasında en güzel yerlerden biridir.

Bu bölge ucuz konaklama fırsatı arayanlar için çok uygundur. Bu bölgede yer alan oteller diğer bölgelere göre daha ucuzdur. Konaklayabileceğiniz bazı oteller şunlardır:

  • The Principal London: Otel 9.2 puana sahiptir. Londra’da lüks ama çok turist olan bir otel aramıyorsanız tam size göredir.
  • Otel Russell Meydanı’nın doğu kanadında yer alır.
  • Radisson Blu Edwardian, Bloomsbury Street: Otel 8.6 puana sahiptir. Soho bölgesine yürüyerek 10 dakikada gidebilirsiniz. Kentin en popüler otellerinden biridir.
  • Thanet Hotel: Otelin puanı 8.2’dir. Domion Theatre’a 600 metre ve British Museum’a 200 metre uzaklıktadır. Bu otel 3 yıldızlı ve ekonomik bir oteldir.

Kensington

  • Kensington bölgesi oldukça ünlü restoranlara, müzeler ve butiklere sahiptir. Londra şehir merkezinin batısında yer alan şehir en pahalı bölgelerden biridir. Victoria, Doğal Tarih Müzesi ve Albert Müzesi bu bölgede yer alır. Londra’ya gitmişken ünlü parklara yakın bir bölgede konaklamak isterseniz Kensington tam size göre bir bölgedir. Çünkü Hyde Park ve Kensington Gardens parkları bu bölgeye çok yakın bir konumda bulunuyor.
  • Bölgede genellikle Fransız yerleşim yeridir. Bu nedenle otel fiyatları da biraz pahalıdır. Bu bölgede konaklama yapmadan önce daha detaylı araştırma yapabilirsiniz. Kensington’da konaklayabileceğiniz bazı oteller şunlardır:
  • The Bailey’s Hotel London: Otel 8.7 puana sahiptir. Otel metro istasyonuna sadece 30 metre uzaklıktadır. 19. Yüzyıl şehir evi olan otel oldukça popüler ve zariftir.
  • Holiday Inn London Kensington High St.: otel 8.0 puana sahiptir. Hyde parkına yürüyerek sadece 10 dakikada rahatlıkla gidebilirsiniz. Otel genellikle genç çiftler tarafından tercih edilen oldukça popüler bir tesistir.
  • The Montana Hotel: Otel 8.0 puana sahiptir. Hyde Park ve Royal Albert Hall’a oldukça yakın bir konumdadır. Londra’da nerede kalınır diyecek olursanız burası tam size göre ufak ve temiz bir tesistir.

Londra Seyahatiniz için Vize başvurusu yapmak için İngiltere Vize İşlemleri‘ne erken başlamanızı tavsiye ederiz

Almanya Gezi Rehberi Almanya Nerede Kalınır? Nereler Gezilir?

Genel
Devamını Oku

Almanya Gezi Rehberi Almanya Nerede Kalınır? Nereler Gezilir?

Almanya, ABD’den sonra en çok göç alan ikinci büyük ülkedir. 1871 yılında ulusal birliğini sağlayan Almanya oldukça büyük bir ülkedir. 16 federalden oluşan Almanya’nın başkenti ise Berlin’dir. Ülkenin resmi dili Almanca olmakla beraber, İngilizce, Fransız ve Rusça da ülkede sıklıkla konuşulan diller arasındadır.

Almanya’nın iklimi Türkiye iklimi gibi karasal iklimdir. Yazları nemli ve serin olan ülke kışı oldukça soğuk geçirmektedir. Almanya’ya gitmeden önce ülke hakkında detaylı bir araştırma yapmanız gerekmektedir. Almanya’ya gideceğiniz mevsim iyice araştırılmalı ve ona göre kıyafet almalısınız. Almanya gezi rehberi ile ülkeye gitmeden önce gezilecek ve kalınacak yerler hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Berlin

Ülkeni başkenti olan Berlin, renkli gece yaşantıları, tarihi dokusu ve sanatsal faaliyetleri ile mutlaka gezilip görülmesi gereken bir şehirdir. Almanya gezisinde uğranacak ilk duraklardan biri olan Berlin’de doyasıya alışveriş yapabilir ve renkli caddelerinde yürüyüş keyfi yapabilirsiniz. Potsdamer Meydanı, 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra önem kazanmıştır. Gendarmenmarkt, Olympiastadion, Charlottenburg Sarayı, Brandenburg Kapısı ve Berliner Dom gibi tarihi yapıları Berlin’e gelmişken mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Berlin’de nerede kalınır diye merak ediyorsanız, bu şehirde birçok konaklama yeri olduğunu belirtelim. Şehirde her bütçeye uygun otel bulmanız mümkündür. Konaklayabileceğiniz bazı oteller şunlardır:

l Motel One Hauptbahnhof: 3 yıldıza sahip olan bu otel, ulaşım yerlerine yakın, temiz ve aynı zamanda uygun fiyatlıdır.

l H4 Hotel Berlin: 4 yıldıza sahip olan bu otel, oldukça modern bir tesistir. Alexanderplatz Meydanı’na oldukça yakın bir konumdadır.

Münih

Münih şehri yaklaşık 1,5 milyon kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Nymphenburg Sarayı, Frauenkirche, Theatinerkirche ve BMW Müzesi şehre gelmişken mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Şehrin kiliseleri ve eski meydanları da mutlaka gezilmesi gerekir. Şehir özellikle Ekim aylarında oldukça yoğunluk yaşamaktadır.

Marienplatz Caddesi, günün her saati kalabalığını korumaktadır. Almanya’da gezilmesi gereken yerler arasında Münih önemli bir konumdadır.

Münih şehrine geldiğini zaman konaklayabileceğiniz birçok otel bulunmaktadır. Kendi bütçenize ait otel bulmanız mümkündür. Münih’te kalabileceğiniz bazı oteller şunlardır;

l Mercure Hotel: 3 yıldıza sahip olan otel, Eski Kent Bölgesi’nde yer almaktadır. Otel fiyatı oldukça uygundur ve temiz bir oteldir.

l Eurostars Grand Central: 4 yıldıza sahip olan otel, ulaşım alanlarına oldukça yakındır.

l Rocco Forte The Charles Hotel: 5 yıldıza sahip olan otel, şehir merkezinde yer almaktadır. Münih’te kalabileceğiniz lüks bir oteldir.

Frankfurt

Frankfurt, Almanya’nın ticari anlamda en gelişmiş şehridir. Şehrin galerileri, eğlence merkezler, tarihi binaları ve kültür turizmi bakımından turistleri kendine çekmeyi başarıyor. Ülkenin nüfusu yaklaşık 690 bin civarındadır. Şehirde modern ve klasik yapıları iç içe görebilirsiniz.

Frankfurt Katedrali, St Paul Kilisesi, Senckenberg Müzesi ve Goethe’nin Evi şehre gelenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden bazılarıdır. Şehrin yemyeşil dokusu ise buraya gelenleri kendine bağlayan diğer önemli etkendir.

l Motel One Frankfurt-Römer: 3 yıldıza sahip olan otel, Eski Şehir Bölgesi’nde yer almaktadır. Modern Sanat Müzesi’nin hemen yanında yer alan otelin fiyatı oldukça uygundur.

l NH Collection Frankfurt City: 4 yıldıza sahip olan otel, modern tarzda dekore edilmiştir.

l Jumeirah Frankfurt: 5 yıldıza sahip olan otel, yüksek hizmet kalitesine sahip bir tesistir.

Hamburg

Hamburg şehri 1200 yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Bu şehir “Dünyaya Açılan Kapı” olarak bilinmektedir. Şehir Elbe ve Alster nehirleri arasına kurulmuştur. Şehirde tabiat parkları, köprüler ve doğal göller bulunmaktadır. Şehrin en önemli caddesi olan Rathausmarkt Caddesini mutlaka gezmenizi öneririz.

Elbphilharmonie, Hamburg Museum, Aziz Nikolai Kilisesi, Kunsthalle Hamburg ve Uluslararası Denizcilik Müzesi şehre gelenlerin mutlaka görmesi gereken önemli yerler arasındadır.

Hamburg’a geldiğiniz zaman konaklayabileceğiniz uygun oteller bulunmaktadır. Bu otellerden bazıları şunlardır;

l Holiday Inn Express Hamburg: 3 yıldıza sahip olan otel, merkeze oldukça yakın bir konumdadır. Otel ekonomik, kaliteli ve temizdir.

l Barceló Hamburg: 4 yıldıza sahip olan otel, gezilecek yerlere yürüme mesafesindedir. Otel oldukça şık ve moderndir.

l Fairmont Hotel Vier Jahreszeiten: 5 yıldıza sahip olan otel, şehrin merkezinde yer almaktadır. Otel oldukça lüks ve kaliteli hizmet sunmaktadır.

Köln

Köln, Almanya’nın dördüncü büyük şehridir. Şehirde festivaller, sportif aktiviteler ve müzeler ile oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz.

Köln Katedrali, Germanisches Museum, Gross St. Martin, Ludwig Müzesi ve Wallraf-Richartz Museum gibi yerler şehre gelenlerin odak noktasıdır. Köln’e gelmişken buraları gezmeden gitmek olmaz.

Köln’e geldiğiniz zaman bu şehirde konaklayabileceğiniz bir sürü otel bulunmaktadır. Bu şehirde hem bütçeye uygun hem de kaliteli otel bulabilirsiniz.

l Motel One Köln-Neumarkt: 3 yıldıza sahip olan otel, Eski Şehir merkezinde yer almaktadır. Otel uygun fiyatlı ve temizdir.

l Courtyard by Marriott Cologne: 4 yıldıza sahip olan otel, ulaşım yerlerine ve gezilecek yerlere oldukça yakındır.

l Hilton Cologne: 5 yıldıza sahip olan otel, şehrin merkezinde yer almakta ve oldukça kaliteli bir hizmet sunmaktadır.

Almanya Vizeniz yoksa Almanya Vize İşlemleri İçin Seyahat tarihinizden en az 1 ay önce Almanya Vize Başvurusu yapmanız gerekmektedir

Fransa Gezi Rehberi ve Vize İşlemleri Hakkında Her Şey

Genel
Devamını Oku

Fransa Gezi Rehberi ve Vize İşlemleri Hakkında Her Şey

Paris – Fransa

Gezmeyi seven her insan, hayatının belli bir döneminde muhakkak bir yere gitmeyi hayal etmiştir. Fransa, insanların seyahat etme hususunda hayallerinin başında gelen dünyanın en güzel yerlerinden bir tanesidir.

Fransa Yeme/İçme Kültürü

Yemekten keyif alanların merak ettikleri Fransa yeme/içme kültürü, yiyecek ve içeceğin başta olmak üzere yemek yemeğinin ve yemeği pişirmenin vermiş olduğu zevk, sanat şeklinde nitelendiriliyor. Çeşitliliği ve zenginliği ön plana çıkarması ile meşhur olan Fransız mutfağı, ortaçağa kadar uzanmış geçmişi ve gelişmiş ürün yelpazesi ile UNESCO kültür mirası listesinde ‘somut olmayan kültürel miraslar kesme işareti arasındaki yerini almıştır.

Fransa’nın mutfağına ait yemekler ilk etapta mahkeme başkanı Guillaume Türel Taillevent tarafından Ortaçağ döneminde listelenmiştir. 17 yüzyılda François Pierre La Verenne ve Maria Antonie Careme Fransız mutfağını, diğer kültürlerin oluşturduğu etkiden arındırmak maksadı ile Fransız mutfağının temellerinden hareket etmek sureti ile hem göze hem de mideye hitap eden ‘yüksek aşçılık sanatını’ yaşama geçilmiştir.

Yüzyıllardan beridir Fransız aşçılar aracılığı ile keşfedilmiş yöntemler, bugün modern yemek akımlarını göz önüne alan aşçılar açısından yol gösterici şeklinde kabul ediliyor. Fransız mutfağının bir başka özelliğini daha göz önüne koyan özellik ise, her bölge mutfağının kendine has bir karakteristik özelliğinin olmasıdır. Fransa’nın doğu ve orta bölgelerinde ev aletleri ile jambon; kıyı bölgelerinde ise kabuklu deniz ürünleri ile çeşitli balıklar; Loire bölgesinde ise daha çok küçükbaş hayvanlardan keçi ve koyun eti, ev aletleri ile mantar tüketimi yaygın. Paris bölgesi ise bütün bölgelerin bir harmanı şeklinde karşımıza çıkıyor.

Fransa’da kahvaltı, öğle yemeği ile akşam yemeği olmak üzere üç ana öğün şeklinde kabul edilmektedir. Ara öğün alışkanlıkları genelde yok bunun sebebi ise acıkmanın, yemekten aranan o keyfi arttırdığını düşünüyorlar. Yemek saatleri vakti zamanında ve düzenli bir şekilde olduğu için yemek yemeye oldukça önem veriyor Fransızlar.

Kahvaltıda krep, kruvasan gibi hamur işleri; çikolata, tereyağı ve taze ekmekler ile kahve tüketiliyor.

Kahvaltıdan sonra öğle ve akşam yemeklerinde ise genel itibarıyla geniş kapsamlı bir şekilde elimize çıkıyor. İştah açıcı aperatifleri başlamak üzere salata veya çorba takip ediyor ve sonrasında ise balık, et veya sebze yapılmış özel soslu ana yemek geliyor ve finalde ise genel itibari ile peynir tabağı ile tatlı yer alıyor. Tatlı, akşam yemeğinin en hafif ürünü ve yemeklerden sonra azıcık güçlü alkollü bir içkinin hazmedilmesi açısından kolaylaştırıcı rol oynadığına inanılıyor.

Hamur ve tatlı işleri ile peynir, şarap kadar et çeşitliliği de fazla olan Fransız mutfak kültüründe beyaz ve kırmızı et, balık ve av etkilerinin yanı sıra aynı zamanda salyangoz, kurbağa, at eti tüketimi de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

En meşhur yiyecekleri arasında genel itibarıyla kruvasan, Creme Caramel, Beef Bourguignon, Macaroon, tart ve krep yer alıyor.

Senelik açıdan bakıldığında 7 milyar şişe şarap üretimi gerçekleştirilen Fransa’da akşam ve öğle yemeklerinde mineralli suyun yanında su genel itibariyle şarap da ikram edilir. 10 şarap üretim bölgesi mevcut olan Fransa’da gelişmiş bir şarap endüstrisi mevcut. En ünlüleri arasında ise genel itibariyle Champange, Korsika, Savoy ile Rehine yer alıyor.

Fransa’da kanun maddelerinde koruma altına alınmış olan 50’den fazla ve totalde ise bini aşkın peynir türevi mevcut nokta neredeyse her bölgenin kendine has bir peynir çeşidi var. En ünlüleri arasında ise Brie, Rokfor, Camembert yer alıyor.

Kalitesi açısından bakıldığında fiyatları da değişiklik gösteren yemekleri bulunan ve günün belirli saat dilimleri arasında hizmet sunan ve genel itibariyle haftanın bir günü kapalı olan restoranlar, Fransız kanunlarına göre fixmenü sunma zorunluluğuna sahip.

Fransa’da restoranların haricinde restoranlardan daha küçük olan, daha basit ve çabuk bir şekilde hazırlanabilen yemekler sunan bistrolar; domuz rostosu, kaz ciğeri ile sucuk gibi Lyon’a has yemekler de uzmanlaşmış ve aynı bölgede yaygın bir şekilde bira, Bouchonlar, şarap, sauerkraut ile deniz ürünleri servisi yapılan, bütün gün açık olan ve birahane manasına gelen Brasserieler; kahve ile alkollü içeceklerin servis edildiği, masa ve sandalyelerin genel itibariyle kaldırım üzerinde yer aldığı ve yemek alternatiflerinin ise sınırlı tutulduğu kafeler; alkollü içki servisi yapmayan, pastaneye benzeyen ve çay salonu anlamına gelen Salon de The ve alkollü içecek sunulan barlar yer alıyor.

Fransa Ucuz Mu?

Fransa’nın ucuz olup olmadığına yaşam koşulları açısından bakmakta fayda olacaktır. Fransa, refah düzeyi dünya ortalamasının çok üzerinde ve kültürel ve ekonomik açıdan ise dünyada öncü bir konumda yer alan ve diğer ülkelere göre yaşam pahalı ile dikkat çeken bir Batı Avrupa ülkesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Fransa’nın yaşam koşulları ile masrafları; yaşanılan bölgeye, kişinin sahip olduğu yaşam koşullarına ve standartlarına başta olmak üzere bireyin ekonomik durumuna göre değişiklik göstermekle beraber Fransa’da bireyin sahip olduğu ya da olacağı yaşam kalitesinin, dünya üzerindeki pek çok ülkeye göre çok daha üst bir seviyede olacağı söylenebilir. Fransa ucuz mu sorusuna cevap ararken aslında Fransa’da yaşayan kişinin yaşam masrafları aylık olarak genel itibariyle barınma ve beslenme başta olmak üzere Fransa’da öğrenci olarak eğitim görenler açısından yurt masrafı gibi. Sosyal ihtiyaçlar, festival ve konserler, ulaşım masrafları ile teknolojik gereksinimler şeklinde kategorize edilebilir.

Fransa’da yaşam şartları ile Fransa’nın nüfusu son 20 yıllık süreç içerisinde istikrarlı bir biçimde artış göstermiştir. Fransa, doğum oranı açısından bakıldığında Avrupa sınırları içerisinde en yüksek oranlardan birine sahip bir yerdir ve nüfusu Şubat 2021 verilerine göre 68 milyondur. Fransa’da işsizlik rakamlarına bakıldığında ise 1997 senesinden 2001 senesine kadar olan durgunluk sürecinin haricinde 1990’ların başından itibaren %10 oranında kalmışlar. Fransa’daki düşük işgücüne katılım oranının nedeni, eğitim sisteminden geç bir şekilde ayrılan ve erken emekli olan vatandaşlardan kaynaklıdır.

Fransa, ekonomik durum ya da yaş farkı olmaksızın bütün yurttaşlar açısından evrensel kapsamda yüksek kaliteli bir sağlık sistemine sahiptir. Fransa’da sağlık sistemine bakıldığında hekimler, hastaneler ve uzman sağlayıcılar dahil olmak üzere entegre bir kamu ile özel hizmet sisteminde meydana gelmektedir. Fransa’da kamu sağlık hizmetlerine, Fransız sağlık sigortası tayları aracılığı ile Fransa’da ikamet eden bütün sakinler erişebilmektedir.

Fransa’nın toplumsal yapısı çeşitli etnik gruplar tarafından meydana gelmektedir ve göçmenler, Fransa nüfusunda çok önemli bir çoğunluktadır.

Fransa, 2021 (BMİGE) Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Endeksinde 189 ülke arasından 26. sıradaki yerini almıştır ve çok yüksek yaşam şartlarına sahip bir ülke olarak kategorize edilmektedir.

Diğer ülkelere oranla Fransa’da iş sahibi olmak daha kolaydır. Fransa’daki işsizlik oranı ise 2021 senesi ocak ayı itibariyle %8 olarak kayıtlara geçmiştir. Fransa’da iş sahibi olmak isteyen bir vatandaşın istihdam edilme oranı ise 2021 senesi ocak ayı itibari ile Yüzde 65 olarak belirlenmiştir.

Fransa’ya Ne Zaman Gitmeli?

Ortaçağın bütün güzelliklerini yansıtırken diğer taraftan modern dünyanın eşsiz fırsatlar sunan Fransa, Avrupa’nın en çok tercih edilen ülkelerinden birisidir. Yaşamayı seven bireylerin ziyaret etmiş oldukları Fransa, bütün ziyaretçilerine beklentilerin çok çok üzerinde olanaklar sunarak adeta kendilerini harika bir deneyim yaşatıyor.

Sadece tarihi alanları ile değil aynı zamanda gastronomi turizmi ile de dikkatleri üzerine çeken Fransa turları, muhteşem sahilleri, sıcacık insanları ile harika yemekleri ve binlerce yıllık köklü tarihi ile özel bir tatil deneyimini yaşamanız açısından elinden gelen her türlü gayreti gösteriyor.

Fransa’ya gitme hususunda herhangi bir problem yaşanmaması şehirler ya da ülkeler arası yolculuğu mümkün kılarak muhteşem bir deneyimin ilk adımını oluşturuyor. Eğer ki yolculuk bisiklet ile yapılacaksa gezici için hazırlanmış Bu harika hemen denenmeli. Fransa’ya ne zaman gitmeli? Sorusu sorulduktan sonra en uygun dönemin nisan ve haziran ayları ile eylül ve kasım ayları arası olduğu bilinmelidir.

Bunaltıcı yaz sıcaklığı dönemi haricinde kalabalık toplulukların daha az olmasından ve makul sıcaklıklardan istifade edilmesi avantajı yakalanmalı. Aralık ayında nisan ayının başına kadar gezicilerin diledikleri zaman dilimi içerisinde kayak yapmaya gitmeleri de mümkündür. Fransa’nın değişik bölgelerini temmuz ayının ortasından ağustos ayının sonuna kadar olan yoğun tatil dönemleri haricinde gidilebilir.

Aynı zamanda Fransa’ya gitmek amacıyla hareket edecek birey ya da toplulukların başta seyahat makalelerini okumaları olmak üzere Fransa açısından yapılan çeşidi değerlendirmelere bakarak, gidilmesi gereken yerler ile aylara göre maliyet ve hava durumu ile sıcaklık faktörleri göz önünde bulundurmak ve buna göre hareket etmeleri gerekir.

Fransa’da Başlıca Gezilecek Yerler

Gezmek ve görmek amacıyla Fransa’ya gittiniz. Peki şimdi Fransa’da başlıca gezilecek yerler nereler? İşte tam da bu sorunun cevabını öğrenmek amacıyla çeşitli bilgiler derledik.

Fransa denildiği zaman akla gelen ilk yerlerden birisi şüphesiz ki Eyfel kulesi, Paris denildiğinde akla gelen ilk yerlerden birisi bu kuledir. Tepesinde eşsiz bir manzara sunuyor. Eyfel Kulesi’nin hemen aşağısında ise Champ De Mars’ın yumuşacık, yemyeşil çimenlerin de harika piknikler sizlere mükemmel dakikalar yaşamayı vaat ediyor.

Şanzelize Caddesi: Fransa ziyaret edildiğinde özellikle de ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında Şanzelize Caddesi geliyor. Paris’te bulunan Şanzelize Caddesi’nde dünyaca ünlü markaların mağazalarına rastlayabilir, adeta Paris moda haftasında kendinizi hissetmenizi sağlayacak. Birden fazla hediyelik eşya dükkanı ile karşılaşmak ayrıca Şanzelize Caddesi’nin size sunacağı bir başka güzelliktir.

Disneyland Paris: Ziyaretçilerine birbirinden değişik eğlence olanaklarının sunan ve Paris’te bulunan Disneyland, 2000 hektar üzerinde inşa edilmiştir. Disneyland karakterlerini görebileceğiniz bu Park içerisinde rengarenk bir evrene adım atacaksınız.

Zafer Takı: Bir önceki paragrafta anlattığımız Şanzelize Caddesi’nin batı tarafında yer alan Zafer Takı, Paris’te bulunan tarihi bir anıt olarak karşınıza çıkacak. 49 metre yüksekliğindeki bu tak, kentin en önemli sembollerinden birisidir. 19. Yüzyılda inşa edilmiş olan bu Yapı, Napolyon Bonabat’ın talebi üzerine inşa edilmiştir.

Lüksemburg bahçesi: içinde Lüksemburg sarayının da yer aldığı 25 hektarlık alan içerisinde pek çok kestane ağacı ile çevrilmiş olan bu alan, kentin en önemli yeşil alanlarından birisidir. Parkın ortasında yer alan sekizgen şeklindeki göl ise parka diğer taraftan harika bir hava katıyor. Paris’e geldiğinizde ise kentin en güzel parklarından biri olan Paris Des Bittes Chaumont’u da zamanımız olduğunda mutlaka görmenizi önerdiğimiz yerler arasında yer alıyor.

Pierre Bölgesi: kent’in en güzel vakit geçirilecek yerlerinden biri olan Pierre bölgesinde pek çok restoran ve kafe var. Sizler de gezilecek yerler listesine burayı ekleyebilirsiniz. Burada buradan Pierre köprüsü de aynı şekilde görülmesi gereken biri başka yer.

Versay Adası: Genel itibariyle Nantes sokaklarında huzurun hakim olduğu, doğal ve dinlendirici atmosfer ile dikkatleri çekiyor. Kentin ortasında sizlere doğal bir yaşam alanı sunan harika bir ada. 1.7 hektarlık alan üzerine kurulmuş olan bu Ada, 1983 senesinde Zen bahçesine dönüştürülmüş ve taşlarla döşenmiş, şelaleler ile bezenmiş olsa da aslında Japon mimarisinin örneklerini de burada görmek mümkün. Kentin en turistik noktalarından birisi olan Versay adasını ücretsiz bir şekilde ziyaret etme imkanı bulabilir, şahane fotoğraflar çekebilirsiniz.

Küçük Fransa: Kentin bir diğer tarihi bölgesi olan küçük Fransa ise Strazburg’un eski dönemlerinde esnafların konakladığı bir yerdi. Burada 16. yüzyıldan kalma pek çok ahşap evi görebilir, harika fotoğraf kareleri çekebilirsiniz.

Fransa’da Nerede Kalınır?

Fransa denildiğinde akla ilk olarak Paris geldiği için Fransa’da nerede kalınır? Sorusunun cevabını Paris üzerinde yoğunlaşarak vermeye çalışacağız. Paris, genel itibariyle bölgeleri ayrılmıştır ve bu bölgeler ise arrondissement olacak şekilde adlandırılmaktadır. Konaklamak amacıyla en uygun noktalar ise genel itibariyle Şanzelize, Opera, Germain bölgesi olacaktır.

Paris’in bölge isimleri her ne kadar popüler olsa da aslında bazı yerler genel itibariyle bölgede bulunan turistik bina veya daha çok kolay bir şekilde tanınır. Paris, aşıklar kenti olarak bilinse de dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden birisidir ve buna bağlı bir şekilde pek çok değişik konsepte otel hizmetleri sunulmaktadır. Paris sokaklarında gezmek, alışveriş yapmak ve şüphesiz ki en popüler tarihi mekanları gezmek ve görmek amacıyla gelen turistler genel itibarıyla konaklama yerlerinin şehir merkezinde olmasını isterler. Paris moda haftası etkinlikleri düzenlendiğinde bütün Dünyada milyonlarca insan sadece yaz ya da kış ürünlerini görmek amacıyla buraya toplaşır.

Bir ipucu vermek gerekirse otellerde seyahatten iki ya da üç ay öncesinden rezervasyon yapılması durumunda daha uygun fiyatlarla yer bulmanız mümkün olacaktır. Diğer taraftan Paris otel fırsatlarını da aynı şekilde makalemizin devamında görebilirsiniz. Paris’te Elysess, Champs, Montmartre bölgeleri şehrin tam kalbinde yer alır. Buralardaki herhangi bir otelde konaklamanız durumunda pek çok yere yürüyerek gidebilmenin anlamını çıkarıyor.

Diğer taraftan bu bölgeler, turistik de olduğu için kendinize göre pek çok restoran ve kafe seçeneği de bulmanız mümkündür. Dil problemi burada kesinlikle yaşamazsınız. Bu gösterişli kenti ziyaret etmeniz durumunda en büyük zevkleriniz den bir tanesinin yürümek olduğunun farkına varacaksınız. Şehirde görülmesi gerekli olan pek çok noktaya yürümek şeklinde ulaşmanız mümkündür.

Bu sebeple konaklama yerimizi merkezi bir yer seçmeniz durumunda görmeniz gereken pek çok yere yürüyerek ikide bilmeniz mümkün hale gelecektir. Ancak bununla beraber kentte oldukça gelişmiş bir metro sistemi vardır. Konakladığımız otel, metro durağına yakın olması durumunda istediğiniz yere çok kolay bir şekilde ulaşım sağlamanız mümkün olacaktır. Metro bileti ücreti ise 1.90 Euro’dan başlamaktadır ve gideceğiniz mesafeyi ve durak sayısına göre değişiklik gösterecektir.

Fransa’da Ulaşım

Paris’te ulaşım denildiğinde otobüs, tramvay ve metro olmak üzere üç temel toplu taşıma şekline sahip olduklarını söylememiz mümkündür. Fransa’da ulaşım denildiği takdirde öyle belli yerlere gitmekte olan küçük trenler değil de daha çok büyük yani devasa trenler aklınıza gelsin. Bunun sebebi ise metrolar, Paris’te aklınıza gelebilecek ve gidip görmeyi isteyeceğiniz şekilde dizayn edilmiş. Yani başlı başına ulaşımınızı açısından yeterli olması durumunda biraz dışarıyı görmek istiyorsanız tramvay ve otobüs ile istediğiniz her yere gidebilirsiniz.

Fransa Vize İşlemleri Nasıl Yapılır?

Fransa vizesi açısından randevu yalnızca seyahat acenteleri ile vize merkezleri vasıtası ile aranabilir. Fransa konsolosluğu ise belirli haller haricinde şahsen randevu vermemektedir. Randevu saatinde istenilen yerde olması durumunda randevu verilebilir. Fransa vize işlemleri nasıl yapılır? Sorusuna cevap hem, Fransa başkonsolosluğundan alınmış olan randevu esnasında parmak izi alınacaktır. Bu nedenle başvuru sahibinin şahsen orada bulunması zorunludur. Fransa Schengen vize başvurusunu ise ilk defa gerçekleştirecek olan vatandaşların parmak izi vermesi zorunluluk arz eder. Verilen bu parmak izi ise Schengen ülkelerinin ortak kayıt sisteminde 5 yıl boyunca saklanmaktadır.

Fransa vizesi başvurusu için istenen belgeler: pasaport, Fransa Konsolosluğu’nun istenilen bu pasaportu vize bitiş tarihinden itibaren en az 6 ay geçerli olması talebi vardır. Pasaporta ise en az 2 adet boş sayfa yer alması, pasaportun yıpranmamış olması ve 10 seneden eski olmamasına özen gösterilmelidir. Fotoğraf, Fransa vize başvurusu işlemlerinde istenen fotoğrafların 35 x 45 milimetre ölçülerinde ve arka fonu beyaz olması talep edilir. 2 adet istemem fotoğrafını biyometrik olması zaruridir. 6 aydan daha yeni olması gerekir. Fransa vize başvuru formunun doldurulması gerekir. Fransa vize başvurusunda hazırlanan vize başvuru formunun eksiksiz bir biçimde doldurulması esastır.

Fransa Vize Evrakları Nelerdir?

Fransa vize evrakları nelerdir? Sorusuna cevap verebilmek amacıyla öncelikli olarak aşağıda tek tek saydığımız evrakların hazırlanması gerekir. Fransa vize evrakları açısından genel itibariyle pasaportun resimli sayfalarının fotokopisi, yurtdışında geçerli olan en az 30.000 Euro teminatlı seyahat sigortası belgesi, nüfus cüzdanı fotokopisi ile nüfus müdürlüğünden alınmış tam vukuatlı nüfus kayıt örneği ve e-devlet uygulaması veya nüfus müdürlüğünden alınmış olan ikametgah belgesi.

Fransa Vize Başvuru Şartları Nelerdir?

Genel itibari ile konuya bakıldığında Fransa’yı ziyaret etmek amacıyla hareket eden ve vize başvuru şartları ile ilgili hususları öğrenmek isteyen bir kişinin, arama motorlarında Fransa vize başvuru şartları nelerdir? Sorusunu sorduktan sonra aşağıda cevaplarını yazacağımız hususları yerine getirdikten sonra başvuru işlemlerinin tamamlanması gerekir. Fransa vize işlemleri ile ilgili genel itibarıyla umuma mahsus pasaport sahipleri Fransa’yı ziyaret etmeyi düşünmeleri durumunda Fransa vizesi almaları gereklidir. Fransa vizesini alabilmek amacıyla bazı koşulların yerine getirilmesi gerekir. Fransa vize başvurularında bölge ayrımı vardır. Fransa büyükelçiliği ile Fransa konsolosluklarının kendi görev alanı içerisinde bulunan ilçe ve illerdeki yurttaşlara hizmet sağlaması durumu vardır. İstanbul Başkonsolosluğu’nun Fransa vizesi başvurularında kapsayan şehirler aşağıdadır Edirne, Bursa, Bilecik, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul, İzmir, Sakarya, Kırklareli, Kocaeli, Muğla Manisa, Kütahya, Tekirdağ, Yalova.

Fransa Vizesi Kaç Günde Çıkar?

Fransız konsolosluğu bazı hallerde vize başvuru evraklarını ek bir şekilde çeşitli evrakları talep ederken, Fransa vizesi kaç günde çıkar? sorusuna net ve açık bir şekilde cevap verilmesinde fayda olacaktır ki tüm olasılıkların göz önüne alınması ile beraber ortalama 3 ile 15 iş günü içerisinde sonuç verebilmektedir.

Fransa Vize Ücretleri

Finansal sistemin getirmiş oldukları hususlara göre değişiklik göstermekle beraber Fransa vize ücretleri Fransa’ya seyahat etmek amacıyla hareket eden vatandaşların ödemesi gerekli olan vize harç ücreti 80 Euro’dur.

Fransa Vize Başvuruları Ne Zaman Açılacak?

Fransız konsolosluğu, uygun şartların yerine getirilmesi ve uygun ortamın olması durumunda kısa süreli olarak verilen Schengen vizesi işlemleriniz, başvuru tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde sonuçlandırılır. Fransa’ya seyahat etmek isteyen kişilerin en çok merak ettikleri soruların başında Fransa vize başvuruları ne zaman açılacak? Sorusu gelmektedir. Fransa Konsolosluğu’na vize açısından başvuru işlemlerini gerçekleştirecek vatandaşlar, başvurularını planlamış oldukları seyahat tarihinden itibaren en az 15 gün önce ve en fazla 6 ay önce yapabilir.

Fransa Vize Türleri

Fransa vizesi açısından bakıldığında Fransa vize türleri dediğimizde 5 çeşit vize karşımıza çıkmaktadır.

  • Fransa aile birleşimi vizesi,
  • Fransa eğitim vizesi,
  • Fransa ticari vizesi,
  • Fransa aile ziyareti vizesi,
  • Fransa turistik vizesi

İspanya Gezi Rehberi İspanya Nerede Kalınır? Nereler Gezilir?

Genel
Devamını Oku

İspanya Gezi Rehberi İspanya Nerede Kalınır? Nereler Gezilir?

Dünyada en çok turist ağırlayan üçüncü ülke olan İspanya, bünyesinde pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. Avrupa’nın güneybatısında yer alan İspanya, tarihî eserleri ve otantik mekânları ile turistlerin ilgi odağı oluyor.

Geniş bir yüz ölçümüne sahip olan İspanya, Batı Avrupa içerisinde ikinci büyük ülke konumuna sahiptir. Bunun yanında 650 metre ortalama yüksekliğe sahip olması ile birlikte Avrupa’daki ikinci yüksekliğe sahip olan bir ülkedir.

UNESCO Dünya Kültür Mirasına sahip olması, İspanya’nın bünyesinde bulunan tarihî eserlerin fazlalığına bir kanıt olarak gözüküyor. İspanya’nın yönetim biçimi olarak parlamenter sistemi benimsemesinin yanında birde anayasal monarşi rejimi ile yönetiliyor.

İspanya, hem Avrupa Birliği içerisinde hem de NATO içeresinde yer alan önemli bir ülkedir.

Avrupa’nın en çok turist ağırlayan ülkelerinden olan İspanya ile alakalı bazı bilgiler paylaşacağız. Sizler de İspanya’ya gitmek gibi bir düşünceye sahipseniz bu yazımızı okuyarak bazı bilgiler elde edebilirsiniz.

İspanya Nerede?

İspanya’nın pek çok bölge ile bağlantısı bulunmaktadır. İspanya bir kısmında Akdeniz ile bir kısmında ise Atlantik Okyanusuyla bağlantısı bulunmaktadır. Sınır komşuları ise Fransa ve Portekiz’dir. Yani İspanya nerede diye merak ediyorsanız Portekiz ile Fransa arasında yer alan bir yerdedir.

İspanya’ya Nasıl Gidilir?

 “İspanyaya Nasıl Gidilir?” sorusu yurtdışına çıkmak isteyen insanlar tarafından oldukça merak ediliyor. Türkiye’den İspanya’ya uçakla gitmek isteyen bir kişi direkt ve aktarmalı uçuşlar ile rahatlıkla gidebilir. İstanbul ve Ankara’da direkt ve aktarmalı uçuşlar ile ulaşım sağlanması, İspanya’yı gezilecek ülkeler arasında daha çok cazip kılıyor.

İspanya’ya Ne Zaman Gidilmelidir?

İspanya’nın gezilip görülmesi için uygun olan aylar ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarıdır. Bu aylarda ziyaretlerin yapılması ziyaretçiler adına daha rahat bir gezi yapılmasını sağlıyor. Ancak bu aylarda gezi yapacaksanız ziyaretçi akını olmadığı dönemler yapmanızda fayda var. Çünkü gezmek istediğiniz yerlerin normal zamanlardan daha kalabalık olması detaylı gözlemler yapmanıza engel olacaktır. Bunun için turistlerin daha az yoğun olduğu dönemlerde giderek daha eğlenceli ve verimli günler geçirebilirsiniz.

İspanya Kültürü

İspanyol halkı ülkelerini ziyaret eden insanları oldukça misafirperver bir şekilde karşılıyor. Oldukça fazla kültür mirasına sahip olması beraberinde pek çok konuda fazlaca çeşitlilik getiriyor.

İspanyolların büyük bir kısmı geceleri sokaklarda kafe, bar, gece kulüpleri gibi yerlerde zamanlarını geçirmektedir. Buda insanların sosyal olmasını sağlıyor. Eğer sizler de İspanya’ya gideceksiniz mutlaka gece hayatını deneyimlemenizi tavsiyesi ederiz. Eminiz ki oldukça eğlendiğiniz ve bir o kadar da sosyalleştiğiniz zamanlar yaşayacaksınız. Eğer bu gece hayatını Barcelona’da deneyimlemeyi planlıyorsanız, doğru yoldasınız. Çünkü İspanya’da en hareketli geceler Barcelona’da yaşanmaktadır. Bu yüzden gezip görmenizde fayda var.

İspanya’nın Şehirleri ve Başkenti

Çoğu kişinin bildiği üzere İspanya’nın başkenti Madrid ve İspanya 17 özerk bölgeye sahiptir. İçerisinde toplam 50 şehir bulunan İspanya, iki tane özerk şehre sahiptir. İspanya içerisinde bazı şehirler tarihi olaylar sebebiyle kendi içerisinde ilçelere ayrılmıştır. Sizler de İspanya’nın şehirlerini merak ediyorsanız aşağıda sizler için derledik.

l Alcala de Henares şehri

l Algeciras şehri

l Alicante şehri

l Almeria şehri

l Aranjuez şehri

l Atapuerca şehri

l Avila de los Caballeros şehri

l Baeza şehri

l Badajoz şehri

l Badalona şehri

l Barselona şehri

l Bilbao şehri

l Burgos şehri

l Cadiz şehri

l Calahorra şehri

l Cartagena şehri

l Cordoba şehri

l Corunna şehri

l Cuenca şehri

l Elche şehri

l Escurial şehri

l Figueras şehri

l  Getxo şehri

l Gijon şehri

l Girona şehri

l  Granada şehri

l La Coruna şehri

l  Leon şehri

l Lleida şehri

l Lugo şehri

l Madrid şehri

l Malaga şehri

l Merida şehri

l Murcia şehri

l Oviedo şehri

l Palma de Mallorca şehri

l Pamplona şehri

l Portugalete şehri

l Sabadelli şehri

l Sagunto şehri

l Salamanca şehri

l San Sebastian şehri

l Santiago de Compostela şehri

l Santillana del Mar şehri

l Segovia şehri

l  Sevilla şehri

l Tarragona şehri

l Tarrasa şehri

l Toledo şehri

l Ubeda şehri

l Valensiya şehri

l Valladolid şehri

l Vitoria-Gasteiz şehri

l Zaragoza şehri

İspanya’da Resmi Tatiller

İspanya’nın resmi tatilleri, bayramları ve önemli günleri bunlardır. Bu günlerde çoğu mekan kapalı ve insanlar bu zamanları yakın çevreyle birlikte geçirir. Bu günlerde resmi olan çoğu kuruluş kapalıdır. Bu nedenle insanların sevdikleri ile birlikte zaman geçirmesi ve aynı zamanda bu günleri ibadetlerle, ziyaretlerle geçirmesi için bazı zorunlu kurallar koyulmuştur.

l Yılbaşı günü tarihî: 1 Ocak

l Epifani günü tarihî: 6 Ocak

l Kutsal Cuma günü (Paskalya Bayramından önceki cuma günü olarak kabul edilir)

l Paskalya Pazartesisi günü (Paskalya Bayramından önceki pazartesi günü kabul edilir)

l İşçi Bayramı günü tarihî: 1 Mayıs

l Aziz James Yortusu tarihî: 25 Temmuz

l Hz. Meryem’in Yükseliş günü tarihî: 15 Ağustos

l Katalonya günü tarihî: 11 Mayıs

l Özel Bask Anayasa Günü tarihî: 7 Ekim

l Özel Hispanik Günü tarihî: 12 Ekim

l Özel Ruhlar Günü tarihî: 1 Kasım

l Ulusal Gün tarihî: 6 Aralık

l Özel Lekesiz Doğum Günü tarihî: 8 Aralık

l Noel Bayramı tarihî: 25 Aralık

İspanya Nasıl Bir Ekonomiye Sahiptir?

İspanya ekonomisi, Dünya Bankası analizlerine göre dünya üzerinde en iyi sekizinci ekonomiye sahiptir. Her geçen gün ileriye giden İspanya ekonomisi, doğru politikalar ve doğru hamleler ışığında ilerleyişini istikrarlı bir şekilde sürdürüyor. Bu ekonomi ilerleyişini en büyük öncülerinden birisi İspanya’nın para birimi değişikliği yapmasıdır. Bunula birlikte Euro para birimine geçen İspanya, ekonomi adına doğru bir hamle yapmıştır.

İspanya diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha fazla bir işsizlik rakamlarına sahiptir. Bunun nedeni ise ülkenin büyük bir bölümü hizmet sektöründe çalışmadır.

Bu nedenle ülke içerisinde istihdam yaratmaya yönelik daha az hamle olduğu için bireyler hizmet sektöründe çalışmayı tercih ediyor. Bunun sonucunda da işsizlik belirli bir oranda artıyor. Bunun yanında ülke halkının çok az bir kesimi tarımda faaliyet göstermesi, tarım alanında istihdamın önüne geçiyor. Ülkenin iş dağılımlarında oldukça düşük bir değere sahip olan tarım sektörü, doğru politikalar uygulanmadığı takdirde daha kötüye gidilmesi öngörülüyor.

 Ancak tarım sektöründe bu rakamlar modern tarım uygulandığı takdirde, yüksek verimler ile birlikte İspanya adına olumlu rakamlar dönüşecektir. Sanayi sektörüne bakacak olursak ortalama bir değere sahip olduğunu görürüz. Bu değer %22 gibi bir değer. Doğru bir üretim politikası ile bu sektörden insanlar kazançlarını sağlamasına yardımcı olarak ülke içerisinde üretimi devamlı kılacaktır.

İspanya’da Din ve İnanç

İspanya’da yaşayan nüfusun çoğu Katolik mezhebi inancına sahiptir. Bu sayı yaklaşık nüfusun yüzde yetmişe yakın bir değere sahip. Bu derecede yüksek bir değere sahip olunması ülke içerisinde güçlü bir inanç sisteminde beraberindeki getiriyor. Bu oranın büyük bir bölümü İspanyollardan oluşuyor.

Yani İspanyollar neye inanıyor diye merak ediyorsanız büyük bir kesimi Katolik bir inancı benimsemiştir. Bunun yanında yüzde 26 oranındaysa hiçbir dini inanca bağlı olmayan, inançsız insanlar yer alıyor.

Hemen Arayınız